Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
cleavage
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
yar(ıl)ma, böl(ün)me, parçala(n)ma, çatla(t)ma.
Noun, Biology
bölünüm: döllenmiş yumurtanın bölünerek oğulcuk/embriyon oluşturması.
Noun, Geology
dilinim, segmantasyon: bazı kristal, kaya ve minerallerde belirli yönde yarılma eğilimi.
Noun, Chemistry
parçalanma, molekül veya bileşimin parçalanması.
Noun
(kadınlarda) memeler arasındaki oluk (bilhassa dekolte elbiseden görünmesi).
Noun
(fikir/inanış/menfaat) bölünme, ayrılma, çatışma, ihtilâf.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
determinate cleavage
kesin bölünme: yumurtanın (herbiri kendi başına çoğalabilen) iki parçaya ayrılması.
social cleavage
toplumsal ayrışma
Noun, Sociology
cleavage angle
yarılma açısı
cleavage in a party
bir siyasal partide bölünme
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.