clever

  1. Adjective zeki, akıllı, çabuk öğrenen, kavrayışlı.
    a clever student. to be clever.
  2. Adjective mahir, maharetli, anık, yetenekli, istidatlı, müstait.
    be clever with one's pencil: kalemi kuvvetli
    olmak.
    be clever at mathematics: matematiğe istidadı olmak.
  3. Adjective becerikli, usta, kabiliyetli.
    a clever worker.
    He is clever with his hands: Eli işe yatkındır.
  4. Adjective yaratıcı, dâhiyâne, parlak.
    a clever idea.
  5. Adjective uygun, münasip.
birini gerçekten akıllı olarak tanımlamak Verb
zeki olmadığı halde zeki gözükmeye çalışan, aptal zeki.
becerikli politik manevra
akıcı üslup
iyi bir hamle
bir şeyde becerikli olmak (marifetli , beceriksiz , eli çabuk , eli ağır vs olmak Verb
iskambil kâğıtlarıyla yapılan oyunlarda hünerli olmak Verb
espri yapmak Verb
stock market borsa oyunlarında büyük para kazanmak Verb
çok zeki, fazlasıyla zeki.
That new boy offended everyone by being too clever by half.