Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
climax
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Language-Literature
dönüm
doruk, tepe, şahika, zirve, bir şeyin en yüksek noktası.
His career reached its climax when he was elected president.
düğüm noktası: edebî/dramatik eserde olayların düğümlenip heyecanın son haddine geldiği nokta.
Adjective
(a) herbiri şiddet ve etkice öncekini bastıran fikirler dizisi, (b) bu fikirlerin en sonuncusu/en etkilisi.
Environment-Ecology
hayvan ve bitkilerin kendi yaşamlarını olduğu gibi sürdürdükleri çevresel evrim safhası.
(cinsel temasta) en zevkli an.
tepeye/doruğa/zirveye/şahikaya ulaş(tır)mak/eriş(tir)mek, en heyecanlı/zevkli noktaya/âna varmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
buying climax
satın alma zirvesi
buying climax
bir emtia ya da hisse senedi fiyatının hızla artması ve hızlı fiyat düşüşüne ortam hazırlaması
come to a climax
son haddini bulmak
Verb
come to a climax
en üst noktasına varmak
Verb
near the climax
doruğa yaklaşmak
Verb
selling climax
satış zirvesi (menkul kıymetlerin sistematik olmayan panik içinde satışı
selling climax
satış zirvesi
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.