clinical

English-Turkish Translation

  1. Adjective kliniğe ait, klinikle ilgili.
  2. Adjective hasta odalarında/hastalar için kullanılan.
    clinical thermometer: klinik termometresi.
  3. Adjective (sun'î deneme veya teori ile değil) bizzat hastalar üzerinde yapılan gözlem ve tedavilere ilişkin.
  4. Adjective bilimsel, nesnel, çözümsel, sabırlı, tarafsız, duygulardan arınmış, heyecan ve hislere kapılmayan, eleştirici.

    a clinical attitude.
  5. Adjective hasta veya ölü yatağında yapılan.
    clinical baptism.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

clinical care
klinik bakım Noun, Medicine
clinical case
klinik vaka
clinical death
klinik ölüm
clinical death
bir kişinin uzmanlarca saptanan ölümü
clinical depression
klinik depresyon Noun, Psychiatry
clinical depression
majör depresyon Noun, Psychiatry
clinical depression
majör depresif bozukluk Noun, Psychiatry
clinical depression
ağır depresyon Noun, Psychiatry
clinical evidence
klinik bulgu
clinical intervention
klinik müdahale Noun, Medicine
clinical interview
bireysel eğilim görüşmesi
clinical neurology
klinik nöroloji
clinical phase
klinik faz Noun, Pharmacology
clinical picture
klinik manzarası
clinical picture
klinik görünümü
clinical picture
klinik tablo Noun, Medicine
clinical psychologist
klinik psikolog Noun, Psychology
clinical psychology
klinik ruh bilimi: davranış ve uyum sorunlarının tanımlanması ve sağaltımıyla uğraşan ruh bilimi dalı.
clinical study
klinik çalışma Noun, Pharmacology
clinical thermometer
klinik termometresi.
clinical thermometer
tıbbî termometre.
clinical trial
klinik deney Noun, Medicine
clinical type
klinik tip: bedensel belirtileri bilinen türlü tiplerden birine giren geri anlaklı kişi.
guidelines of good clinical practice
iyi klinik uygulamaları kılavuzu
Good Clinical Practices (GCP)
İyi Klinik Uygulamaları Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database