compartment

English-Turkish Translation

  1. bölme, göz.
    a watertight compartment in a ship. The driver kept his maps in a small compartment in the front of the car.
  2. oda, hücre, kompartman.
    a sleeping compartment on a train.
  3. (trende) tuvaletli özel kompartman, daire.
  4. ayrı özellik, görünüş vb..
  5. (armacılıkta) süslü zemin.
  6. bölmelere ayırmak, bölmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(railway car) compartment
kompartıman
cargo compartment
yük bölmesi
crew compartment
mürettebat kabini
driver's compartment
sürücü bölmesi Noun, Transport
first-class compartment
birinci sınıf kompartıman
freezing compartment
buzluk
freight compartment
(uçak) yük bölmesi
glove compartment
torpido gözü Transport
glove compartment
(araba) özel eldiven koyma bölmesi
luggage compartment
(otomobil) bagaj yeri
luggage compartment
bagaj bölmesi Noun, Transport
passenger compartment
yolcu bölmesi Noun, Transport
pressurized compartment
baskıya dayanır bölme
pressurized compartment
tazyikli hücre
railway compartment
tren kompartımanı
second- class compartment
ikinci sınıf kompartıman
second-class compartment
ikinci kompartıman
service compartment
hizmet bölümü
single compartment
tek kişilik kompartıman
sleeping compartment
yataklı vagon
smoking compartment
sigara içilen kompartıman
smoking compartment
sigara içilen vagon
third- class compartment
(demiryolu) üçüncü sınıf kompartıman
trunk compartment
(US) portbagaj
watertight compartment
su geçirmez bölüm
watertight compartment
su geçirmez bölge
compartment boat
su geçirmez bölge ve kapılarla ayrılmış bölümleri olan gemi
compartment car
yataklı vagon
compartment for dispatch
posta tevziat kutusu
compartment panel
kompartıman tabelası
compartment panel
kompartıman levhası Noun
compartment train
yataklı tren
English-Turkish phrases from Zargan's own database