corporal

English-Turkish Translation

  1. Adjective, Philosophy cismani
  2. Military onbaşı
  3. bedensel, bedenî, cismanî, fiziksel, fizikî.
    corporal pleasures.
    corporal punishment: dayak.
  4. kişisel, şahsî.
    corporal possession.
  5. Zoology gövdesel, gövdeye özgü (baş, kollar ve bacaklar hariç).
  6. maddesel, maddî dünya ile ilgili.
  7. Military onbaşı.
  8. balistik yer füzesi.
  9. (kilisede âyin esnasında) takdis edilen şeylerin üzerine konulduğu ince kumaş.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

corporeality
cismaniyet Noun, Philosophy
lance corporal
er ile onbaşı arası rütbe(li asker). Noun, Veterinary Medicine
lance corporal
(a) kıdemsiz onbaşı, (b) (eskiden) onbaşı vekili (er) Noun
Little Corporal
Küçük Onbaşı: Napolyonun lâkabı. Noun
corporal appearance
şahsen mahkeme huzuruna çıkma
corporal imbecility
hadımlık Noun
corporal oath
ciddi yemin (el kaldırmak , kutsal bir şey üzerine el koymak veya başka şekilde ciddiyet atfolunan yemin
corporal oath
el kaldırmak , kutsal bir şey üzerine el koymak veya başka bir şekilde cidd
corporal oath
ciddi yemin
corporal possession
şahsi mal
corporal punishment
beden cezası
corporal punishment
cismani ceza
corporal punishment
bedeni ceza
corporal punishment
dayak cezası
corporal punishment
dayak
corporal punishment penalty for nonperformance of a contract
bedeni ceza bir akdin ifa edilmemesinden doğan ceza
corporal touch
dokunma
corporal touch
elle veya bedenle temas
corporal touch
fiili temas
corporal's guard
manga, en küçük askerî birlik.
English-Turkish phrases from Zargan's own database