crooked

  1. Adjective çarpık
  2. Adjective çarpık.
    The picture is crooked.
  3. Adjective kambur, deforme olmuş, şeklini kaybetmiş,
    A man with a crooked back.
    A crooked old man: Kamburu çıkmış bir ihtiyar.
  4. Adjective dalavereci, dalavereli, hileli, hilekâr, dolandırıcı, yalancı, sahtekâr. crooked
    dealings: hileli işler.
  5. Adjective çengel gibi, çengelli, kancalı.
yamrulmak Verb
eğdirmek Verb
yamru yumru
tıynetsiz
baston
değnek
sahtekârlık