deceit

English-Turkish Translation

  1. açmaz (argo)
  2. Noun aldatma, kandırma, dolandırma.
  3. Noun hile, yalan, düzen, dalavere, dubara.
  4. Noun hilekârlık, yalancılık, düzenbazlık, dalaverecilik, dolandırıcılık.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

attempted deceit
dolandırma teşebbüsü
attempted deceit
sahtekârlık teşebbüsü
attempted deceit
aldatma teşebbüsü
attempted deceit
aldatma aldatış teşebbüsü
be incapable of deceit
yalan dolan becerememek Verb
be liable to deceit
aldatılmaya elverişli olmak Verb
damages for deceit
dolandırıcılıktan dolayı uğranılan zarar
glossy deceit
cilalı yalan
intentional deceit
kasıtlı olarak dolandırma
practice deceit
hilekârlık yapmak Verb
practise deceit
hilekârlık yapmak Verb
subtle in deceit
sinsi
wilful deceit
kasıtlı dolandırıcılık
damages for the tort of deceit or fraud
bir haksız fiil veya dolandırıcılık yüzünden uğranılan zarar için tazminat talebi
practice practise deceit on sb
birine hile yapmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database