bir mülkü oğluna devretmek
Verb
malını mülkünü devretmek
Verb
hükmün tefhim edilmesi
Noun, Law
boşaltma limanı
Noun, International Law
yerine getirilecek görevler
(satış tarafındaki borsa simsarı) menkul kıymetleri alış tarafından borsa simsarına teslim etmemek
Verb
senedi birinin eline teslim etmek
Verb
avukata dava özetini vermek
Verb
iyi hal kâğıdı vermek
Verb
bir suretini teslim etmek
Verb
bir senedi teslim etmek
Verb
dava savunması yapmak
Verb
dava savunması yapmak
Verb
bir konu üzerinde nutuk çekmek
Verb
bir kaleyi düşmana teslim etmek
Verb
mektup adresine teslim etmek
Verb
mektup bu bu sahibine teslim etmek
Verb
uzun bir nutuk çekmek
Verb
bir taahhüdü yerine getirmek
Verb
bir vaadi yerine getirmek
Verb
kısa bir konuşma yapmak
Verb
telefonla telgraf göndermek
Verb
telefonla telgraf göndermek
Verb
malları rıhtımda teslim etmek
Verb
bir memlekete ültimatom vermek
Verb
malları teslim etmek
Verb
bir anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirmek
Verb
bir sözleşmeyi yerine getirmek
Verb
malları güvertede teslim almak
Verb
malları geminin güvertesine teslim etmek
Verb
malları emaneten göndermek
Verb
malları birinin adresine teslim etmek
Verb
emaneten tevdi etmek
Verb
emaneten teslim etmek
Verb
yörüngesine oturtmak
Verb
birinin ellerine teslim etmek
Verb
birinin ellerine teslim etmek
Verb
gıyaben hüküm vermek
Verb
bagajıni teslim etmek
Verb
valizleri eve teslim etmek
Verb
birine haber getirmek
Verb
(sözünü/vadini) tutmak, yerine getirmek, (sözünde/vadinde) durmak.
Make sure he delivers on his promise.
tam vaktinde teslim etmek
Verb
vaatlerini yerine getirmek
Verb
taahhütlerini yerine getirmek
Verb
bir kanun önergesine karşı çıkmak
Verb
kendini benimseyerek belirtmek
Verb
idam edilmek üzere teslim etmek
Verb
paketleri teslim etmek
Verb
birini esaretten kurtarmak
Verb
birini ölümden kurtarmak
Verb
birinin birşeyden kaçmasını sağlamak
Verb
birini birşeyden kurtarmak
Verb
birini birinin eline teslim etmek
Verb
birini birinin ellerine bırakmak
Verb
birini birine teslim etmek
Verb
bir şeyi birine evinde teslim etmek
Verb
bir şeyi birinin evine teslim etmek
Verb
bir şeyi emaneten teslim etmek
Verb
bir şeyi birinin ihtimamına bırakmak
Verb
bir şeyi birine görev olarak vermek
Verb
sonradan teslim etmek
Verb
anlaşmaya göre görevini yapmak.
malları rıhtımda teslim etmek
Verb
malları taşıyıcıya emanet en teslim etmek
Verb
malları taşıyıcıya emaneten teslim etmek
Verb
malları geminin (uçağın) güvertesine teslim etmek
Verb
gelecek kuşaklara bırakmak
Verb
çalınan malları teslim etmek
Verb
öngörülen zaman süresi içinde teslim etmek
Verb
Sökül paraları! (eski zamanlarda araba ile seyahat edenleri soyan eşkiyaların deyimi).
emaneten gönderilen mallar
Noun