depression

  1. Noun üzüntü, hüzün, melâl, kasvet, ümitsizlik, can sıkıntısı, bunalım, keder, gam.
    His depression came
    to an end when she kissed him.
  2. Noun bas(tır)ma, in(dir)me, alçal(t)ma, (değerini/miktarını vb.) küçültme.
  3. Noun çukur(luk), girinti.
    The rain collected in several depressions on the ground.
  4. Noun (piyasada) durgunluk.
  5. Noun (ekonomik) bunalım, iktisadî buhran/kriz.
    the depression = Great depression: 1930 yıllarındaki büyük ekonomik bunalım.
  6. Noun, Geography çöküntü ovası, çökek, çukurluk, münhat yer/arazi.
  7. Noun, Psychology çökkünlük, ruhî bunalım, depresyon.
  8. Noun, Pathology çökkünlük, hayatî faaliyetlerde yavaşlama.
  9. Noun, Astronomy alçaltı, alçaklık, negatif yükselti: bir gök cismi ile gök çizgisi arasındaki negatif açı.
  10. Noun (sürvey) alçaklık: gözlemciden bir cisme uzanan doğrunun yatayla yaptığı negatif açı.
  11. Noun, Meteorology alçak basınç merkezi.
alçalış açısı
(piyasanın) kriz içinde olmak Verb
iş hayatında kriz devresi
iş hayatındaki kriz
ticaret hayatında kriz
iş hayatında çöküntü devresi
klinik depresyon Noun, Psychiatry
majör depresyon Noun, Psychiatry
majör depresif bozukluk Noun, Psychiatry
ağır depresyon Noun, Psychiatry
bir kriz esnasında intihar etmek Verb
konjonktürel çöküntü
konjonktürün düşmesi
ekonomik depresyon
s bir iktisadi buhranın sonuçları Noun
buhranda iflas etmek Verb
Büyük (İktisadî) Bunalım: Ekim 1929'da başlayıp 1930 yıllarında ABD ve bütün dünyayı saran ekonomik çöküntü dönemi. Noun
düşmandan gizlenmek için küçük bir çukura girmek Verb
klinik depresyon Noun, Psychiatry
majör depresyon Noun, Psychiatry
majör depresif bozukluk Noun, Psychiatry
ağır depresyon Noun, Psychiatry
depresyon
sinir krizi
kriz dönemi
doğum sonrası depresyon Noun, Medicine
konjonktürde düşme göstermek Verb
depresyon krizi
Büyük Buhran Noun, Economics
Büyük Depresyon Noun, Economics
ekonomik kriz zamanı
depresyon zamanı
iş krizi
düşen konjonktür
ticari buhran
ticari kriz
ekonomik kriz dalgası Noun
kriz dalgası Noun
dünya ekonomik bunalımı
dünya ekonomik krizi
durgunluk karteli Noun, Competition Law
(US) kriz dönemi
yolda çukur
tarım buhranı
konjonktürün en düşük seviyesi
fiyatların düşmesi
piyasada fiyatların düşmesi
ticarette canlılığın kaybolması
kriz dönemi
konjonktürün inmeye başlaması
kriz yılı
gaz pedalının dibine kadar bastırılması