destiny

  1. Noun mukadderat
  2. Noun kader, mukadderat, alın yazısı.
    destiny is sometimes cruel. Do you believe in destiny?
  3. Noun kısmet, nasip.
    I guess it was not my destiny to become a famous writer: Anlaşılan meşhur bir yazar
    olmak bana kısmet değilmiş.
  4. Noun talih.
vefat etmek Verb
Kaderin Adamı: Napolyon Bonapartın kendi kendine verdiği unvan. Noun
kaçınılmaz mukadderat, belli âkibet, gelecekte mutlaka olacak şey.
In the mid-19th century expansion
to the Pacific was regarded as the Manifest Destiny of the United States.
Noun
(geniş anlamda) (zahiren iyiliksever görünen) emperyalist genişleme politikası. Noun
19'uncu yüzyılda bütün K. Amerikanın Allah tarafından ABD'ne bahşedileceği inanışı. Noun