discipline

English-Turkish Translation

  1. Noun tedip
  2. Noun zapturapt
  3. Noun zapt-u rapt
  4. düzence, disiplin, inzibat, nizam, intizam.
    military discipline.
    The teacher can't keep discipline
    in her classroom: Öğretmen sınıfında düzenceyi sağlayamıyor.
  5. talim, terbiye.
  6. ceza, disiplin cezası.
    That child needs discipline, send her to bed without any dinner.
  7. (sert hayat tecrübelerinden alınan) ders.
    The harsh discipline of the powerty.
  8. (a) itaat, boyun eğme, kural ve nizamlara uygun davranış, (b) nefse hakimiyet.
  9. kural, tüzük/yönetmelik vb. kuralları.
  10. (bazı din mensuplarınca riyazet ve nefse ceza için kullanılan) kırbaç.
  11. bilim dalı, bilgi, bilim, ilim.
    the discipline of history and economics. the discipline of science.
  12. yönetim, idare.
  13. eğitim aracı.
    Learning the poetry is a good discipline for memory.
  14. terbiye etmek, yetiştirmek, eğitmek.
    A good officer must know how to discipline men.
  15. (hareketlerini/tutumunu/davranışlarını) düzenlemek, zaptu rapt altına almak, kontrol/idare etmek.
    You
    must learn to discipline yourself.
  16. cezalandırmak, yola getirmek, disipline sokmak, islâh etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

amenable to discipline
disiplin ne sokulabilir
be strict in the matter of discipline
disiplin konusunda sıkı olmak Verb
board of discipline
disiplin kurulu
breach of discipline
disipline aykırı davranış
break of discipline
disiplin suçu
budgetary discipline
bütçe disiplini Noun, Economics
cast iron discipline
sıkı disiplin
convoy discipline
konvoy disiplini
court of discipline
disiplin kurulu
departure from discipline
disiplini elden bırakma
enforce discipline
disiplini zorla uygulatmak Verb
fiscal discipline
mali disiplin
fiscal discipline
malî disiplin
flight discipline
uçuş disiplini
having strict discipline
disiplinli
industrial discipline
sanayi disiplini
industrial discipline
iş disiplini
industrial discipline
sanayii disiplini
keep discipline
disiplin kurmak Verb
lacking discipline
disiplinsiz
lane discipline
trafik şeridi disiplini
lax discipline
kayıtsız davranış
loosen discipline
disiplini gevşetmek Verb
maintain discipline
disiplini korumak Verb
means of discipline
disiplin vasıtaları Noun
military discipline
askeri disiplin
monetary discipline
parasal disiplin
observe financial discipline
finans kurallarına uymak Verb
party discipline
parti disiplini
professional discipline
mesleki disiplin
relax discipline
disiplini gevşetmek Verb
restore discipline
disiplini yeniden sağlamak Verb
rigorous discipline
sıkı disiplin
school discipline
okul disiplini
shop discipline
işletme disiplini
stern discipline
sıkı disiplin
strict discipline
sıkı disiplin
submit oneself to discipline
kendini disipline sokmak Verb
teaching discipline
öğretim disiplini
traffic discipline
trafik disiplini
unamenable to discipline
disipline gelmez
discipline badly behaved children
yaramazlık yapan çocukları terbiye etmek Verb
discipline committee
haysiyet divanı
discipline in a company
şirketteki disiplin
discipline in a company
bir şirketteki disiplin
discipline sb
terbiye etmek Verb
discipline sb
birini terbiye etmek Verb
destroy the discipline of troops
askerlerin disiplinini bozmak Verb
secure discipline in a place
zapturapt altına almak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database