domestic

  1. Adjective ülke içi
  2. Adjective ailevi
  3. ailevî, ev+, eve/ev işlerine/aileye ait.
    a domestic scene. domestic works.
  4. evcimen, eve/ev işlerine bağlı.
    a domestic woman.
  5. evcil, ehli.
    domestic animals. Cats, dogs, sheep, cows and horses are domestic animals.
  6. sıla+, sılaya/anavatana ait.
    domestic news. domestic affairs.
  7. yerli.
    domestic goods: yerli mallar.
    domestic industries: yerli sanayi.
  8. hizmetçi.
Ev içi çalışan personelin işverenleri olarak hanehalklarının faaliyetleri (NACE kodu: 97) Noun, Trades-Professions
Ev içi çalışan personelin işverenleri olarak hanehalklarının faaliyetleri (NACE kodu: 97.0) Noun, Trades-Professions
Ev içi çalışan personelin işverenleri olarak hanehalklarının faaliyetleri (NACE kodu: 97.00) Noun, Trades-Professions
iç hukuk yolu Noun, Law
iç hukuk yollarının tüketilmesi Noun, Rights-Freedoms
Ev aletleri imalatı (NACE kodu: 27.5) Noun, Trades-Professions
Elektrikli ev aletlerinin imalatı (NACE kodu: 27.51) Noun, Trades-Professions
Elektriksiz ev aletlerinin imalatı (NACE kodu: 27.52) Noun, Trades-Professions
içişlerine karışmama Noun, Politics-Intl. Relations
insancıl
dahili konjonktür
iç meseleler Noun
ev işleri Noun
iç işleri Noun
iş bulma bürosu Noun
ailenin kendi iç işlerinde yaptığı anlaşma
uçak iç hat ücreti
ülke sınırları içinde uçuş yapan havayolu
hava meydanının iç hatlara ayrılan bölümü
(US) tarım ürünlerinde fiyat frenleme primi
evcil hayvan
yerli hayvanlar, evcil hayvanlar Noun
ev cihazı
ev aletleri Noun, Home
yerli mal
yurtiçi bankalar Noun
keşide edildiği ülkede ödenmesi gereken senet
(Br) keşide edildiği ülkede ödenmesi gereken senet
(US) keşide edildiği şartlar altında ödenmesi gereken senet
keşide edildiği şartlar altında ödenmesi gereken senet
(US) keşide edildiği halde ödenmesi gereken senet
iç ticaret
yerli kapasite
yerli sermaye
yerli araba
ev işi Noun, Home
yerli koloni Noun, Politics-Intl. Relations
iç ticaret
(US) iç ticaret
iç çatışma Noun, Politics-Intl. Relations
yerli tüketiciler Noun
memleket içi tüketim
ülke içi tüketim
yurtiçi tüketim
iç tüketim
yerli şirket
(US) ikametgâhı ya da merkezi memleket içinde bulunan şirket
(US) yerli anonim şirket
yerli muhabir
taraflardan birinin ikametgâhında bulunan mahkeme
memleket içindeki alacaklı
ülke parası
milli para
yerli müşteri
iç borç
iç talep Noun, Economics
yerli talep
yurtiçi talep Noun, Economics
dahili zorluklar Noun
iç karışıklık Noun, Politics-Intl. Relations
yerel ikametgâh
evin yükümlülükleri Noun
ev idaresi
dahili ekonomi
yerli şirket
memleket içi takas
senet veya akseptans
(US) ABD'nin herhangi bir yerinde keşide edilip başka bir yerinde ödenen çek
memleket içi temsilci
yerel finansman
iç finansman
kiracının gömme eşyaları Noun
iç hatlar
iç hatlar Noun
kümes hayvanı. Noun
ev yakacağı
yerli mallar Noun
ikametgâhının mahkemesince tayin edilen vasi
yerli yardım
milli gelir
yerel endüstri
yerli sanayi
yerli yatırımlar
yurt içi yatırım
özel yatırım (devletçe veya kamulaştırılmış sanayiler ve havagazı , su , elektrik gibi kamuya ait işletmeler
dışındaki kişi ve kurumlarca satın alınan
memleket içi emisyon
yerli politik sorunlar Noun
ev eşyaları Noun, Home
ev eşyası Noun, Home
ülke sınırları içinde yapılan yolculuk
ülke içi karar Noun
yerli mahkemelerin kaza yetkisi
(milletler hukuku) yerli kaza yetkisi
ülkesel yetki Noun, International Law
yerli kanun
iç hukuk Noun, Law
dahili mevzuat
memleketin dahili yükümlülükleri Noun
ev hayatı
ülkenin iç likidite durumu
memleketin iç likidite durumu
memleketin yerli likidite durumu
yerli kredi
memleket içinden sağlanan kredi
iç posta
memleketin dahili posta servisi
memleket içi posta
yerli üretim
yerli piyasa
iç piyasa
yerli önlemler Noun
memleket içi görev
memleket içi para havalesi
memleket ihtiyaçları Noun
ev ihtiyaçları Noun
memleket haberleri Noun
yerli sipariş
memleketin iç düzeni
iç politika
(sigorta) ev eşyası sigortası Noun
(US) iç politika
bölge limanı
memleket dahili posta ücreti
memleket içi fiyat
yerli fiyat
yerli fiyatı
yurt içi fiyatları Noun
memleket iç sorunları Noun
aile hukuku ile ilgili davalara ilişkin usul
yerli üretici
yerli ürün
yerli üretim
memleket içi politik kavgalar Noun
ülke içi posta ücret tarifesi
memleket içi posta ücret tarifesi
(Br) memleket içi posta harcı
memleket içi ekonomik durgunluk
yerli mevzuat
aile ilişkileri Noun
memleket içi başvurulacak kanuni yollar Noun
memleket içi gereksinimler Noun
memleket dahili yol
iç güvenlik
memleket için satışlar Noun
memleket içi satışlar Noun
yurtiçi satışlar Noun, Accounting
iç satış
aile sahnesi
ev idaresi, ev bakımı. Noun
ev idaresi
hizmetçi kız
hizmetçi
orta hizmeti
temizlik işi
memleket dahili posta servisi
memleket içi hisse senet dileri Noun
memleket içi hisse senetleri Noun
özel sığınak
yurtiçi harcama Noun, Economics
ev personeli
ev halkı
iç politika mücadelesi
dahili siyaset çatışmaları Noun
memleket içi şube
fabrika üretimi sistemi öncesindeki iktisadi faaliyet düzeni
basit üretim sistemi
(Br) memleket içi telgraf
iç turizm
yurt içi ticaret
iç ticaret
ülke içi transfer Noun, Banking
ev içi anlaşmazlık
dahili huzursuzluk
milli ciro
dahili kullanım
memleket içi değer
(para) paranın iç takas değeri
milli değer
iç savaş
evsel atık Noun, Environment-Ecology
evsel atıksu
kullanım suyu
hizmetçi
yerli işçiler Noun
ev atölyesi
evlerde yapılmak üzere verilen fabrika işi
ev aletlerinin etiketlendirilmesi Noun
ufak tefek ev işleri Noun
ev geçimine katkıda bulunmak Verb