dwell

English-Turkish Translation

  1. Intransitive Verb oturmak, ikamet etmek, sakin/meskûn olmak.
    dwell in … : … de oturmak/ikamet etmek.
  2. Intransitive Verb yaşamak, hayat sürmek, yaşamakta devam etmek.
    to dwell in happiness: mutluluk içinde yaşamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

dwell (in a place
oturulmak Verb
dwell (in a place
oturmak Verb
dwell at greater length on a subject
bir konu üzerinde uzun uzun düşünmek Verb
dwell at too great length on details
ayrıntılar üzerinde uzun uzun durmak Verb
dwell in
mesken tutmak Verb
dwell in a place
bir yerde oturmak Verb
dwell in sb's memory
birinin aklında kalmak Verb
dwell in sb's memory
birinin belleğinde kalmak Verb
dwell in the country
sayfiyede oturmak Verb
dwell in unity
biriyle geçinmek Verb
dwell on
kurmak Verb
dwell on (a matter
kurcalamak Verb
dwell on/upon
(bir konu vb.) üzerinde durmak, vurgulamak.
to dwell on a particular point in an argument.
dwell upon a subject
bir konu üzerinde durmak Verb
dwell upon sth
bir şey üzerinde durmak Verb
Don't dwell on it.
Fazla kafana takma.
Don't dwell on it.
Dert etme.
Don't dwell on it.
Fazla kafaya takma.
Don't dwell on it.
Çok da kafaya takma.
Don't dwell on it.
Boşver.
Don't dwell on it.
Çok da kafana takma.
let someone live or dwell in
oturtmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database