egilmek

Turkish-English Phrases

baskı altında eğilmek veya çökmek
give
bir konuya eğilmek
to strike into a subject Verb
bir konuya yeniden eğilmek
to go further into a matter Verb
bir konuya yeniden eğilmek
to look into a matter again Verb
bir meseleye eğilmek
to look into a matter Verb
birine eğilmek
to make one's manners Verb
eğilmek
to curve Verb
eğilmek
to give Verb
eğilmek
turn
eğilmek
to lean Verb
eğilmek
crook
eğilmek
sag
eğilmek
to sway Verb
eğilmek
to deflect Verb
eğilmek
double up
eğilmek
to sag Verb
eğilmek
to bow down Verb
eğilmek
to stoop Verb
eğilmek
to bend Verb
eğilmek
to bow Verb
eğilmek
to lurch Verb
eğilmek
to warp Verb
eğilmek
to buckle Verb
eğilmek
to slant Verb
eğilmek
to tilt Verb
eğilmek
to bend over Verb
eğilmek
to inflect Verb
eğilmek
yield
eğilmek
to decline Verb
eğilmek
to yield Verb
eğilmek
to subside Verb
eğilmek
spring
eğilmek
to incline Verb
eğilmek
to look to Verb
eğilmek
to dip Verb
eğilmek
slope
eğilmek
over
konuya yeniden eğilmek
to look into a matter again Verb
rüzgâr nedeniyle eğilmek
lie along
Turkish-English phrases from Zargan's own database

eğilmek
Eğik bir ... doğru çarpılmak