electoral

English-Turkish Translation

  1. Adjective seçimsel, seçime ait, seçimle ilgili.
  2. Adjective seçmenlerden oluşan.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

electoral (election) district
seçim bölgesi
electoral alliance
seçmen ittifakı
electoral apathy
seçmenlerin tepkisizliği
electoral area
seçim bölgesi
electoral ballot
seçim sonucu
electoral blessing
seçim armağanı
electoral body
seçmen
electoral body
seçmenler
electoral body
seçmen kitlesi
electoral campaign
seçim kampanyası Noun
electoral census
seçmen nüfus sayımı
electoral coalition
seçim koalisyonu
electoral coalition
seçmen koalisyonu
electoral college
seçmenler kurulu: Cumhurbaşkanı ve yardımcısını seçmek için toplanan kurul.
electoral commission
seçim kurulu
electoral committee
seçim kurulu
electoral concerns
seçim çıkarları Noun
electoral contest
seçim mücadelesi
electoral corruption
seçmenlerin satın alınması
electoral counts
seçimin sonuçları Noun
electoral counts
seçim sonuçları Noun
electoral defeat
seçim yenilgisi
electoral district
seçim bölgesi Noun, Politics-Intl. Relations
electoral district
seçim çevresi Noun, Politics-Intl. Relations
electoral division (district ,)
US seçim bölgesi
electoral duty
seçme görevi
electoral following
aday taraflar
electoral franchise
seçme hakkı Noun
electoral fraud
seçim hilesi Noun, Politics-Intl. Relations
electoral law
seçim kanunu
electoral legislation
seçim mevzuatı
electoral list
seçmen listesi
electoral list
aday listesi
electoral participation
seçimlere katılma
electoral participation
seçmenlerin katılımı
electoral period
devresi çevresi
electoral politics
seçim politikası Noun
electoral practices
seçim usulü
electoral procedure
seçim usulü
electoral prospects
seçim tahminleri Noun
electoral quota
seçmen kotası Noun
electoral quotient
seçim katsayısı
electoral ratio
seçim katsayısı
electoral reform
seçim reformu
electoral register
seçim listesi
electoral register
seçmen kütüğü Noun, Politics-Intl. Relations
electoral roll
seçmen listesi
electoral rot
seçmen azalması
electoral showdown
seçim kavgaları Noun
electoral support
seçim desteği
electoral system
seçim sistemi
electoral threshold
seçim barajı Noun, Politics-Intl. Relations
electoral triumph
seçim zaferi
electoral troubles
seçim sıkıntıları Noun
electoral victory
seçim zaferi
electoral vote
seçmenler kurulu oyu.
combine two electoral lists
iki aday listesini birleştirmek Verb
play the electoral hand for sb
birine seçimde yardım etmek Verb
redistribution of electoral districts
seçim bölgelerinin yeniden belirlenmesi Noun, Politics-Intl. Relations
scrutinize an electoral list
bir seçmen listesini iyice incelemek Verb
scrutiny of an electoral list
bir seçmen listesinin incelenmesi Noun
Independent High Electoral Commission
Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu Proper Name, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database