engagement

  1. Noun, Advertising katılım
  2. Noun, Military angajman
  3. Noun, Advertising etkileşim
  4. Noun nişan(lanma), nişanlılık.
    They got married after an engagement of six month. John has broken off his
    engagement to Mary.
    engagement ring: nişan yüzüğü.
  5. Noun (verilmiş) söz, vaat, sözleşme, yüklenim, taahhüt, bağlantı, randevu, angajman.
    I can't come out on
    Monday because I have an engagement.
    meet one's engagement: sözünü/taahhüdünü yerine getirmek, borçlarını ödemek.
    Owing to a previous engagement I cannot accept: Daha önce başka yere söz vermiş olduğum için kabul edemem.
    social engagements: davet vb. gibi meşguliyetler.
    engagement-book: andıç, muhtıra, ajanda.
  6. Noun (belirli bir süre için) ücretli iş.
  7. Noun iş, meşguliyet.
  8. Noun, Military dövüşme, çarpışma, vuruşma, muharebe(ye tutuşma).
    Although it was only a short engagement, a lot of
    men were killed or wounded.
  9. Noun, Machines kavrama, çarkların birbirine geçmesi.
taahhütlerini yerine getirmek Verb
taahhüdünün feshine dair resmi bildirisi
taahhüdünü yerine getirmemek Verb
taahhüdün feshine dair resmi bildiri
denetim görevi
bir taahhüdü yerine getirmemek Verb
bir taahhüdü bozmak Verb
(askerlik) çatışmaya meydan vermek Verb
sözünde duramayacağını bildirmek Verb
toplum katılımı Noun
bir taahhüdü yerine getirmeme
bir taahhüte girmek Verb
dış ülkelere karşı olan yükümlülükler
daha önceden verilmiş sözü olmak Verb
kârlı bir iş bulmuş olmak Verb
zımni mükellefiyet
birini işten çıkarmak Verb
işe alma mektubu
bir işi tasfiye etmek Verb
manevi angajman Noun
deniz muharebesi Noun
nişan ilanı
yapılması mecburi iş
bağlamayan teklif
bağlayıcı olmayan teklif
bağlamayıcı teklif
teminat tutarı
istihdam süresi
siyasi angajman Noun, Politics-Intl. Relations
önceden verilmiş söz
bir taahhütten geri dönmek Verb
angajman kuralları Noun, Military
deneme olarak işe alma
taahhütsüz
taahhüt altına girmeden
taahhütname
nişan ilanı
alacak verecek defteri
nişan töreni
işe başlama mektubu
tayfaların işe alınması
birinci vitese takılma
nişan yüzüğü
birine taahhüt düte bulunmuş olmak Verb
birine taahhütte bulunmuş olmak Verb
bir nişanı bozmak Verb
gönüllü askerlik ikramiyesi
hizmet seçme hakkı
akşam için sözü olmak Verb
verilmiş bir önceki bir söz yüzünden başkanlık yapmaktan engellenmek Verb
Başbakanlık Milli Angajman Kuralları Direktifi Proper Name, Military