erkek

Turkish-English Translation

  1. man
  2. male
  3. mug
  4. hombre
  5. gent
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açükleyen erkek
mansplainer (man + explainer) Noun
erkek egemenliği
patriarchy Noun, Sociology
İngiliz erkeği
englishman
kadın-erkek eşitliği
gender equality Noun, Sociology
kadın-erkek eşitliği
equality of women and men Noun, Sociology
kız yurdu
women's dormitory Noun, Education-Training
reze erkeği
hook
reze erkeği
pintle
alfa erkek
alpha male Noun, Biology
baskın erkek
alpha male Noun, Biology
başrolü oynayan erkek
leading man
belden yukarısı erkek
merman
bir barda hizmet eden kadın ya da erkek
bar person
bir ziyafet veya toplantıda kadın arkadaşı olmayan erkek
stag
çekici olmayan kadın ya da erkek
wallflower
cinsel ilişkiye doymayan genç erkek
stud
cinsel temas için ayarlanan kadın ya da erkek
pick up
dış ülkelerde yolculuk yapan zengin İngiliz erkek
(Fr.) milord
dul erkek
widower
evli erkek
married man Noun
flört edilen kız veya erkek
date
güçlü erkek
he man
homoseksüel erkek
pansy
homoseksüel erkek
queen
homoseksüel ya da kadınsı erkek
ponce
iyi bir aileye mensup erkek
gentleman
kadınımsı erkek
jessie
kadınları hor gören erkek
male chauvinist
karısı tarafından aldatılan erkek
cuckold
kıza talip erkek
suitor
orospu parası yiyen erkek
ponce
pasif homoseksüel erkek
fairy
saldırgan erkek
macho
şık giyinen erkek
beau
toplantıya başkanlık eden erkek
chairman
yakışıklı erkek
good- looker
yetişkin erkek
adult male
zenci bir erkek
splib
erkek adalesi
beefcake
erkek adam
man
erkek anahtar
solid-stemmed key
erkek arı
drone Noun
erkek arkadaş
boy friend
erkek berberi ile ilgili
tonsorial
erkek çocuğu
laddie
erkek çocuk
boy
erkek çocuklar için çocukluk dönemi
boyhood
erkek çorabı
sock
erkek delisi
nympho
erkek delisi kadın
man eater
erkek egemen
patriarchal Adjective, Sociology
erkek elbisesi takımı
lounge suit
erkek erkeğe
man-to-man
erkek erkeğe
man to man
erkek eş
hubby Noun
erkek eşcinsel
drag queen
erkek eşek
jack Noun
erkek eşek
jackass
erkek evlatlar
male issue
erkek fahişe
rent boy
erkek geyik
buck
erkek gibi
manly
erkek gibi
mannish
erkek gibi davrandı
he acquited himself like a man
erkek giyim eşyası satan
gentleman's outfitter
erkek giyim reyonu
men's clothing department
erkek giyimi ile ilgili
sartorial
erkek giyimi satan mağaza
haberdasher
erkek giysileri satıcısı
clothier
erkek hastabakıcı
male nurse
erkek hizmetçi
houseboy
erkek hizmetçi
boy
erkek hizmetkâr
manservant
erkek homoseksüel
poof poofter
erkek homoseksüel
pathic
erkek iç çamaşırı satıcısı
hosier
erkek işçi
man
erkek işçi
male worker
erkek izci
boy scout
erkek karaca
roebuck
erkek kardeş
brother
erkek kardeş
brother Noun
erkek kardeşler
brethren
erkek kardeşlerin kız kardeşleriyle evlendiği grup evliliği
punalan
erkek kas gücü
beef
erkek kaz
gander
erkek koleji
college for boys
erkek mayosu
swimming trunks Noun
erkek mayosu
trunks Noun
erkek mirasçı
male heir
erkek oda hizmetçisi
(Fr.) valet de chambre
erkek oda hizmetçisi
valet
erkek öğrenci
schoolboy
erkek öğrenci kulübü
fraternity Noun
erkek öğretmen
schoolmaster
erkek okulu
school for boys
erkek organ
stamen Noun, Botany
erkek peşinde koşan kadın
vamp
erkek sevgili
fancy man
erkek sinema artisti
movie actor
erkek sinema oyuncusu
film actor
erkek soy
male line (of descent)
erkek soy
male line (of descent
erkek takım elbisesi
lounge suit
erkek tarafı
male line
erkek tarafından akraba
agnatic
erkek tarafından giyilen kadın giysisi
drag
erkek tavırlı kız
tomboy
erkek tay
colt
erkek torun
grandson
erkek uşak
flunkey
erkek üstünlüğü ya da egemenliği
androcracy
erkek üvey evlat
stepson
erkek ve kadının evlilikteki hakları
consortium Noun
erkek ya da kadın berberi
stylist
erkek yurdu
men's dormitory Noun, Education-Training
(doğramacılık) erkek geçme
tenon
ana baba bir erkek kardeş
full (blood) brother
ana tarafından erkek kardeşler
uterine brothers Noun
anaları bir babaları ayrı olan erkek kardeşler
uterine brothers Noun
ara sıra çalışan erkek uşak
occasional valet
dişinin içine erkek tohum koymak
to inseminate Verb
en kalın erkek sesi
bass
ev içinde giyilen erkek ceketi
smoking jacket
hem erkek hem dişi
bisexual
hem erkek hem dişi organları olan yaratık
hermaphrodite
ince hasıradan erkek şapkası
panama Noun
kadın ve erkek arasındaki haksız ayırımla ilgili
genderist
kadın ya da erkek sözcü
spokesperson
kısa paçalı erkek donu
shorts
Kız tarafından mısınız yoksa erkek tarafından mı?
Are you with the bride or groom? Sentence
kız veya erkek evlat
child
küçük erkek kardeş veya oğul
cadet
Malaya'nın kadın ve erkek ulusal giysisi
sarong
süt erkek kardeş
foster brother
toplumda erkek üstünlüğü yandaşlığı
masculinism
toplumdaki erkek üstünlüğü yandaşlığı
masculinism
uçak erkek hostesi
air steward
üvey erkek kardeş
stepbrother
uzun paçalı erkek donu ve fanilası
long johns
yalnız erkek tarafından akrabalık
agnation
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu
Committee on Equal Opportunities for Women and Men Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Canlı varlıkların üreme bakımından ayrıldığı iki ... dişinin karşıt cinsi, er
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.