escort

English-Turkish Translation

  1. muhafız, refakatçi, maiyet (erkânı): korumak/yol göstermek veya ağırlamak için bir kimseye eşlik eden
    kimse(ler).
    The prisoner traveled under police escort.
  2. muhafız alayı/gemisi.
    During World War II Canada's destroyers served as escorts to many convoys.
  3. eş, refik, kavalye.
    Her escort to the party was a tall young man.
  4. (seyahatte) koruma, yol gösterme, rehberlik yapma.
  5. (korumak/ağırlamak/yol göstermek vb. için) eşlik/refakat etmek, beraber gitmek/bulunmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

act as a woman's escort
kavalyelik etmek Verb
air escort
refakat uçağı
conduct a prisoner under escort
bir mahpusu muhafaza altında götürmek Verb
convoy escort
kol refakat birliği
convoy escort
konvoy
convoy escort
konvoy refakat kuvveti
convoy through escort
tam refakat gemileri Noun
destroyer escort
refakat gemisi: muhripten daha yavaş ve küçük bir savaş gemisi. Denizaltılara karşı kullanılır.
police escort
polis refakati
police escort
polis eşliğinde
under escort
muhafaza altında
escort a party
turist kafilesine katılmak Verb
escort a prisoner
bir mahpusu muhafaza altında götürmek Verb
escort a ship
bir gemiye refakat etmek Verb
escort carrier
refakat gemisi
escort duty
refakat görevi
escort of soldiers
asker refakatinde
escort of soldiers
asker refakat inde
escort someone home
birine evine kadar refakat etmek Verb
escort someone with great pomp
birine ihtişamla refakat etmek Verb
escort vessel
refakat gemisi
have someone escort another
koşmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database