ethnic

  1. Adjective, Sociology etnik
  2. Noun azınlık:
    ABD protestan Anglosakson kişi;
    Cnd. İngiliz veya Fransız aslından olmayan kişi/topluluk.

    There are ethnics in Toronto from many parts of Europe.
  3. Adjective budunsal, ırksal, ırka ait, etnik.
  4. Adjective ırkların menşe, özellik, kültür, dil vb. na ait.
  5. Adjective Hristiyan olmayan(lara ait).
  6. Adjective çeşitli (ilkel) toplumların din/dil/kültürleri ile ilgili.
    ethnic dances.
  7. Adjective budunbilimsel, etnolojik.
Ulusal Veya Etnik, Dinsel Veya Dilsel Azınlıklara Mensup Olan Kişilerin Haklarına Dair Bildiri Noun, International Law
çoğunlukla belirli bir etnik gruba hizmet veren seyahat acentesi
etnik köken Noun, Politics-Intl. Relations
etnik çatışma Noun, Politics-Intl. Relations
etnik çeşitlilik Noun, Sociology
budun: özel bir kültürü paylaşan, aynı ırka/millete mensup toplum.
etnik unsur Noun, Sociology
etnik kimlik Noun, Anthropology
ırksal medya (yalnızca belirli etnik gruplara yönelik iletişim medyası Noun
etnik denetleme
bir örgütteki çeşitli etnik grupların oranlarını saptamak amacıyla yapılan düzenli kontrol
etnik milliyetçilik Noun, Politics-Intl. Relations
etnik siyaset Noun, Politics-Intl. Relations
etnik ayrılıkçılık Noun, Politics-Intl. Relations
etnik ayrılıkçı Adjective, Politics-Intl. Relations
belirli etnik gruplara çekici gelen turizm biçimleri Noun
hakim etnik grup Noun, Politics-Intl. Relations