excessive

English-Turkish Translation

  1. Adjective fahiş
  2. Adjective fazla, aşırı, müfrit, taşkın, hadden/ölçüden aşırı, haddinden fazla, fahiş.
    The prices at this hotel
    are excessive. She takes an excessive interest in clothes.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

excessive assessment
yüksek vergi tahakkuk ettirme
excessive bail
makul olan miktarın çok üzerinde talep olunan kefalet
excessive bail
aşırı kefalet
excessive boom
çok yükselen konjonktür
excessive charge
aşırı harç
excessive claim
aşırı talep
excessive competition
aşırı rekabet Noun, Competition Law
excessive costs
aşırı yükselen giderler Noun
excessive damage
aşırı hasar
excessive damages
aşırı hasar
excessive demand
fazla talep
excessive demand
aşırı talep
excessive demand
aşırı talep Noun
excessive demand pressure
fazla talep tazyiki
excessive depreciation
aşırı amortisman
excessive drunkenness
aşırı sarhoşluk
excessive exuberance
taşkınlık
excessive fondness or addiction
düşkünlük
excessive in amount
meblağı yüksek
excessive indebtedness
aşırı borçluluk
excessive indebtedness
aşırı borçlu olma
excessive interest
aşırı faiz
excessive interest charges
aşırı faiz harçları Noun
excessive investment
aşırı yatırım
excessive price
fâhiş fiyat
excessive price
aşırı fiyat Noun, Competition Law
excessive price quotation
yüksek (fahiş) fiyat teklifi
excessive price quotation
fahiş fiyat teklifi
excessive price quotation
yüksek fiyat teklifi
excessive production
aşırı üretim
excessive purchasing power
alım gücü fazlası
excessive reserves
aşırı yedekler Noun
excessive sentence
hak edilenden daha ağır ceza
excessive speed
aşırı hız
excessive speed
aşırı sürat
excessive spending
aşırı harcama
excessive supply
aşırı arz
excessive supply of money
aşırı para arzı
excessive tax
aşırı vergi
excessive taxation
aşırı vergilendirme
excessive use of force
aşırı güç kullanımı Noun, Rights-Freedoms
unwise or excessive haste
acelecilik
use of excessive force
aşırı güç kullanma Noun, Politics-Intl. Relations
English-Turkish phrases from Zargan's own database