exclaim

Verb ünlemek, haykırmak, birdenbire bağırmak, bağırıp çağırmak, (hayret/korku/heyecanla) feryat etmek çığlık
koparmak veya konuşmak, hayretini ifade etmek.
“Good heavens!” he exclaimed, “It's 6 o'clock!”.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

acı acı şikâyet etmek, yakınmak, şiddetle itiraz etmek.
The newspapers exclaimed against government

action. He exclaimed against immorality.

hayret etmek, şaşırıp kalmak.
He exclaimed at the beautiful view.

yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish