pek tabiî olarak, tahmin edilebileceği gibi.
I expect so: herhalde, (öyle) zannederim.
It is expected that … : … olabilir/olması muhtemeldir.
It is hardly to be expected that … : … pek muhtemel değildir/ …'e pek ihtimal verilemez.
pek tabiî olarak, tahmin edilebileceği gibi.
I expect so: herhalde, (öyle) zannederim.
It is expected that … : … olabilir/olması muhtemeldir.
It is hardly to be expected that … : … pek muhtemel değildir/ …'e pek ihtimal verilemez.
pek tabiî olarak, tahmin edilebileceği gibi.
I expect so: herhalde, (öyle) zannederim.
It is expected that … : … olabilir/olması muhtemeldir.
It is hardly to be expected that … : … pek muhtemel değildir/ …'e pek ihtimal verilemez.
ağızıni havaya açmak
Verb
(sigorta) beklenen ölümler
Noun
kur beklentisi
Noun, Economics
döviz kuru beklentisi
Noun, Economics
beklenen kur
Noun, Economics
beklenen döviz kuru
Noun, Economics
enflasyonist beklentiler
Noun, Economics
enflasyon beklentisi
Noun, Economics
beklenen enflasyon
Noun, Economics
beklenen zarar
Noun, Banking
(gazete ilanı) istenilen maaş
beklenmek en hizmet performansı
beklenen ek hizmet performansı
piyasada beklenen trendler
Noun
beklenti, beklenen değer, olasılıksal değişkenin ortalama değeri, değişkenin sınırlı bir değişim alanında aritmetik ortalaması.
beklenen değer
Noun, Statistics
beklenmek en ölümler
Noun
beklenen nakit akımının şimdiki değeri
bir şirketin gerçekleştirmeyi beklediği net nakit meblağ
bakanın bu konuyu basına açıklaması bekleniyor