fön

Turkish-English Phrases

fön makinası
blow dryer Noun
fön makinesi
blow dryer
(IMF) özel fon çekme haklarından yararlanan ülke
special drawing rights participant
(sendika) politik fon
political fund
(televizyonda) boyanmış fon perdesi
oleo Noun
ABD'de gittikçe yaygınlaşan ortak fon yönetimi türü
passive management
altın fon
gold fund
bağlı fon
tied-up funds
başlangıç ücreti düşük ortak fon
low-load fund
beklenmedik harcamalar için ayrılan fon
provident fund
bir amaç için fon ayırmak
to earmark funds for a purpose Verb
bir borsa simsarı aracılığıyla yatırılan fon
managed fund
bir emeklilik planı için fon temini
funding of a pension plan
bir fon kurmak
to launch a fund Verb
bir fon ya da hesaba düzenli aralıklarla para yatırılması
pay in
bir radyo yayını ya da filmde ses efektleri ya da fon müziği
back ground
bloke fon
earmarked funds
borçlardan arta kalan fon bakiyesi
fund surplus
çoğunlukla fon yaratmak için kullanılır
junk bond
dağıtılmamış fon
undistributed funds
devlet borçlarının faizlerinin ödendiği fon
consolidated fund
devletçe işletilen fon
state-operated fund
elektronik fon nakil sistemi
paper less item processing system
emeklilik planı için fon temini
funding of a pension plan
emre hazır fon
disposable funds
emre hazır fon
disposable fund
federal fon
Federal fund
fevkalade fon
extra fund
fon
(painting) base coat
fon
designated fund
fon
funds
fon
fund
fon
base
fon
background Noun, Software
fon açık uçlu fon
open end fund
fon aidatı
(trade union) fund contribution
fon akışı
funds flow
fon akışı
flow of funds
fon akışı
inflow of funds
fon akışı hesabı
flow of funds account
fon akışı hesabı
flow of funds accounts
fon akışı sistemi
flow of funds system
fon akışı yaklaşımı
flow of funds approach
fon aktarımı
conversion
fon aktifi
fund assets
fon ayırmak
to appropriate funds Verb
fon başvurusu
funding application Noun
fon bilançosu
fund balance sheet Noun
fon bilançosu (bir fonun aktif ve pasifini gösteren bilanço
fund balance sheet
fon denetimi
funds control
fon eksikliği
want of funds
fon finansmanı
fund financing
fon geliri
income of a fund
fon hesabı
fund account
fon hesapları
deposits of public funds Noun
fon katma
infusion of funds
fon kesintisi
fund charges
fon kullanımı
employment of funds
fon kullanımı
use of fund
fon kullanımı
disposition of funds
fon kurmak
to launch a fund Verb
fon kuruluşları
funding organizations Noun
fon musluğunu kapatmak
to turn off the faucet of funds Verb
fon müziği
background music
fon müziği
background sound
fon müziği çalmak
to play something as background music Verb
fon olmayış
lack funds
fon payı
excise tax Noun, Taxation-Customs
fon sağlanmıştır
provided with funds
fon sahibi
fundholder
fon tahsis etmek
to endow a fund Verb
fon tahsis etmek
to allocate funds Verb
fon tahsisatı
allocation of funds
fon tahsisatı
appropriation of funds
fon tahsisatı
assignment of funds
fon tahsisatı, fonların tahsisi
allocation of funds
fon tedarik etmek
to provide with funds Verb
fon temini
funding
fon teminini geciktirmek
to delay its funding Verb
fon transferi
transfer of funds
fon transferi yapma
federal reserve bank
fon uygulama
application of funds
fon yaratmak
to create a fund Verb
fon yatırım
placement of funds
fon yatırımı
fund investment
fon yatırımı
investment of funds
fon yatırmak
to put out funds Verb
fon yeterliliği
sufficiency of funds
fon yöneticisi
fund manager
fon yönetimi
fund management
fon yönetimi
asset management Noun, Banking
Fon yönetimi faaliyetleri (NACE kodu: 66.3)
Fund management activities (NACE code: K66.3) Noun, Trades-Professions
Fon yönetimi faaliyetleri (NACE kodu: 66.30)
Fund management activities (NACE code: K66.3.0) Noun, Trades-Professions
fon yükümlülüğü
fund liability
fon yükümlülüğü
fund obligation
genel fon
general fund
genel fon
general cash
gerekli fon
necessary funds
haciz altındaki fon
attached funds
harcanabilir fon
expendable fund
hemen nakde dönüştürülebilir fon
cash funds
herhangi bir şey için mali fon sağlanması
greenbacking
ihtiyari fon
discretionary fund
ilave fon
extra fund
kamu borçları için tesis edilen fon
consolidated fund
kamuya açık fon
fund open to the general public
karma fon
mixed fund
karma fon
mixed fun
konsolide fon
consolidated fund
kullanılabilir fon
abilities
malların tanıtılması için ayrılan fon
appropriation request
mevcut fon
funds at disposal
mevduat işlemleri (bankaların fon toplama işlemleri
deposit business Noun
müşterek kullanım için ortak fon
kitty
nakit fon
cash-heavy fund
nakit fon
funds in cash
ödemelerin ya da fon transferlerinin kredi kartı
cashless society
ödünç alınabilir fon
loanable funds
ödünç fon
borrowed funds
ödünç verilebilir fon arzı
supply of loanable funds
ödünç verilebilir fon talebi
demand for loanable funds
önemsiz (küçük harcamalar için ayrılan fon
petty cash fund
ortak fon
stock purse
ortak fon
community fund
ortak fon
money market fund
ortak fon
mutual fund
ortak fon
common fund
otomatik fon transferi
automatic transfer of funds
öz fon
owners'equity
özel bir amaca ayrılmamış fon
general cash
özel fon
special fund
özel fon
restricted fund
özel fon
political fund
özel fon
particular fund
satış noktasında elektronik fon transferi
electronic funds transfer at point of sale
sermaye; fon; anapara
capital
sonsuz fon
seamless backdrop Noun
sosyal fon
social fund
tahsis edilen fon
appropriated funds
tahsis edilen fon
(US) appropriated funds
tahsis edilmiş fon
appropriated funds
tasarruf edilebilir fon
funds at disposal
temettü ya da başka borçların ödenmesi için oluşturulan fon
special deposit
transfer edilebilir fon
transferable funds
tüccarın daha çok fon yatırması gerekir
variation margin
umumi yerlerde çalınan kayıt edilmiş fon müziği
muzak
üzerinde fon müziği kaydı bulunan film ya da video bandı
musical track
yabancı fon
borrowed funds
yeterli fon
sufficient funds
yetersiz fon
insufficient funds
yetersiz fon
underfund
yönetilen fon
managed fund
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Dağlardan vâdilere ... esen rüzgâr
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

fon
Bir şeyin belirgin bir şekilde üzerinde ... plan, arka taraftaki görüntü
fon
Belirli bir işi yürütmek için gerektiğinde ... üzere elde bulundurulan para