falsify

  1. Verb tahrif etmek, bozmak, kalpazanlık etmek.
    His accounts were falsified to conceal a theft.
  2. Verb yalan söylemek, yalan/yanlış beyanatta bulunmak.
  3. Verb yalanlamak, yalan olduğunu meydana çıkarmak, asılsız olduğunu iddia/ispat etmek.
muharref (outdated) Adjective
tahrif edilmiş Adjective
bir belgeyi tahrif etmek Verb
bir hikâyeyi bozarak başka türlü anlatmak Verb
hesaptaki bir kalemde tahrifat yapmak Verb
ticaret kayıtlarında tahrifat yapmak Verb
muhasebe kayıtlarında tahrifat yapmak Verb