alışılmamış, acayip, garip. 
 far-out = farout ideas/clothes/people.
                        
Adjective                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gizli, batinî, hafi, derin, müphem, muğlâk.
                        
Adjective                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (sanatta) deneme mehiyetinde, cür'etkâr, atılımlı, zamanından çok ileri, ileri görüşlü.
                        
Adjective                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çok iyi, fevkalâde.
                        
Adjective                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) âlâ, mükemmel, (b) üstün, çok ileri. 
 His taste in art is far out: Sanat zevki çok üstündür.