Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fasten on/upon
Cozy
English-Turkish
English-Turkish Translation
yapışmak, sarılmak, kuvvetle bağlanmak.
to fasten on an idea
: bir fikre bağlanmak/saplanmak.
(göz) dikmek, (gözlerini) ayırmamak, dikkatle/ısrarla bakmak.
His gaze fastened on the jewels.
He fastened his eyes on her
: Gözlerini ona dikti.
(suç vb.) üzerine atmak/yükletmek.
to fasten a crime on someone
: cürmü birisinin üzerine atmak.
He tried to fasten the blame upon his companions
: Kabahati arkadaşlarına yüklemeye çalıştı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.