fiber

  1. Noun, Textile Industry lif
  2. elyaf
  3. Noun lif, iplikçik.
  4. Noun ince tel.
    a fiber = fibre of platinum.
  5. Noun elyaf, lifler.
  6. Noun liflerden/ince iplikçiklerden oluşan şey.
    a plastic fiber = fibre.
  7. Noun seciye, karakter, sağlam ahlâk, kuvvetli/değişmez nitelik.
    People of strong moral fiber = fibre. He
    lacks moral fiber = fibre.
    a man of fiber = fibre: sağlam ahlâklı/karakterli adam.
  8. Noun, Botany (bitkilerde) lif, elyaf.
  9. Noun, Zoology (sinir, kas vb.) iplikçik, iplik doku.
  10. (a) elyafsız, lifsiz, (b) karaktersiz, şahsiyetsiz.
akrilik ipliği: orlon gibi akrinonitrilin başka monomerlerle çoğuzlaştırılmasından elde edilen yapay iplik.
bast ile ayni anlama gelir. ağaç kabuğu lifi (hasır dokumak için kullanılır).
hasır
karaktersiz
sinir lifi. Noun
optik lif Information Technology
çelik lif Noun, Construction
optik lif Information Technology
tel-ışınbilim: ince saydam teller üzerinden haberleşme işaretlerini uzaklara iletme tekniği.
fiber-optic: tel-ışınbilimsel. Noun
fiber optik kablo Noun
  1. fiberboard
Manufacture of fibre optic cables (NACE code: C27.3.1) Noun, Trades-Professions
optical fibre cable Noun
optical fiber cable Noun
fiberglass boat Noun, Maritime Traffic

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Liflerle takviye ... karton vb