Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fixation
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
tespit (etme/edilme), sağlamlaştır(ıl)ma, sabitleş(tir)me, sabit/değişmez hale getirme/gelme, bağla(n)ma.
Noun, Psychology
düşkünlük, (çocukça) iptilâ, tutku, marazî bağlılık.
law of fixation
: saplanım yasası.
Noun
takınak, sabit fikir, zihin dalgınlığı, düşüncelerin hep aynı şeye takılması.
Noun, Chemistry
(a) katılaş(tır)ma, uçucu/kararsız maddeyi kararlı/sabit hale getirme, (b) (renkleri) sabitleştirme,
(c) havanın azotunu faydalı bir bileşime çevirme.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
nitrogen fixation
azot saptama: Havadaki azotun kimyasal yoldan veya bakteriler aracılığı ile başka elemanlarla birleşmesi
süreci (yapay gübre ve sınaî ürünler yapımında kullanılır).
Noun
nitrogen fixation
azot özümseme: baklagillerden bitkilerin yumrularındaki bakterilerin azotu bitkiye yarayışlı besine çevirmesi.
Noun
fixation of the boundaries
sınır tespiti
action for the fixation of boundaries
arazisınırını tesbit veya tahsis davası
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.