flap

  1. Noun, Aviation flap
  2. Verb (kanat) çırpmak.
    flap off: uçmak.
    The bird flapped slowly off. The large bird flapped its wings.
  3. Verb (kanat darbesi gibi) vurmak.
    She flapped a newspaper at the insect. She flapped at the insect with a newspaper.
  4. Verb (kanat gibi) sallanmak, çarpmak, (sallanarak/çarparak) gürültü yapmak.
    The sails flapped in the gentle wind.
  5. Verb (kuşun kanatları vb.) sallanmak, inip kalkmak, indirip kaldırmak.
    The wind was flapping the curtains.
  6. Verb kolları kuş kanadı gibi sallamak.
  7. Verb gürültü ile çarpmak, atmak, vurmak, açıp kapamak, şakla(t)mak.
    to flap a newspaper on the floor.
  8. Verb (geniş bir cisimle) vurmak.
  9. Verb (sertçe/gürültü ile) atmak, fırlatmak, katlamak, kapatmak.
  10. Verb, Phonetics (sesi) titretmek.
  11. Verb ısrarla/budalaca konuşmak.
    Always flapping about his own importance.
  12. Verb meraklanmak, telâşa düşmek, heyecanlanmak, şaşırmak.
    Don't flap! Merak etme(yin)!
  13. Noun kanat çırpma, çırpınma, çarpma, gürültü ile sallanma.
    the slow flap of the sails.
  14. Noun kanat sesi, çarpan bir şeyin gürültüsü.
  15. Noun (geniş bir cisimle) vuruş, darbe.
    to give him a flap on the ear with the newspaper.
  16. Noun (sarkan) kapak, kanat.
    to stick down the flap of the envelope.
  17. Noun kırmalı kapı/pancur kanadı.
  18. Noun
    flap hinge ile ayni anlama gelir. menteşe kanadı.
  19. Noun, Surgery (vücudun başka bir yerine eklenmek üzere kesilmiş) et/deri parçası.
  20. Noun, Aviation (uçak) kanatçık.
    The flaps on the wings of an aircraft.
  21. Noun (a) telâş, endişe, sinirlilik, kriz, buhran.
    Don't get in a flap: we'll soon find it: Telâşa kapılma,
    şimdi buluruz. (b) âcil durum.
  22. Noun, Phonetics (a) sesin titremesi, (b) dili üst dişlere dokundurarak çıkarılan ses:
    very' deki
    r ve
    water'
    daki
    t'yi telâffuz ederken yapıldığı gibi.
hava supabı
emme subabı
iniş kanatçığı.
paçalık Noun, Transport
gaz kelebeği
kanatçık, uçak kanadının kalkış ve iniş hızlarını düzenleyen hareketli parçası.
menteşeli kapak
flap ile ayni anlama gelir. menteşe kanadı.
zarfın kapağı