forced

  1. Adjective mecburî, zorunlu, cebrî.
    forced labor: mecburî hizmet, angarya, zorla çalıştırılan işçiler.
    forced
    loan: mecburî borçlanma, cebrî istikraz.
    forced landing: mecburî iniş.
    forced march: cebrî yürüyüş.
    forced sale: mecburî satış.
  2. Adjective zoraki, yapmacık, zorla.
    a forced smile: zoraki tebessüm.
  3. Adjective basınçlı, basınç altında, tazyikli, basınca maruz.
  4. Adjective âcil, zarurî (durum), olağanüstü, zorlayıcı.
zorla çalıştırma Noun, Rights-Freedoms
hasbilik
zor altında imzalanan sözleşme
mecburi olarak limana sığınma
(gemi) mecburi olarak limana sığınma
güçlendirilmiş kodlama
mecburi uzlaşma
yanlış yorum
doğru gibi görünen bir muhakeme
zorunlu değişim (menkul değerlerin , başka koşullara sahip başka menkul değerlerle değiştirilmesinin
kamu yetkililerince zorunlu kılınması
mecburi para
zorla kayıp edilme Noun, Rights-Freedoms
zorunlu kaybolma Noun, Rights-Freedoms
gözaltında kaybetme Noun, Rights-Freedoms
gözaltında kaybolma Noun, Rights-Freedoms
zorunlu yer değiştirme Noun, Politics-Intl. Relations
zorla yerinden edilme Noun, Politics-Intl. Relations
zorla yerinden etme Noun, Politics-Intl. Relations
(uçak) inmeye zorlanmış
tehcir Noun, Politics-Intl. Relations
zorunlu göç Noun, Politics-Intl. Relations
icra yoluyla tasfiye
icra marifeti
mahfuz hisseli mirasçı
angarya Noun
cebri çalıştırma
angarya
mecburi iniş Noun, Transport
zorunlu iniş Noun, Transport
uçağın zorunlu iniş yapması
zorunlu tasfiye
cebri istikraz
hesaptan mevcudun üzerinde para çekildiğinde yükseltilmesi zorunlu olan kredi
cebri istikraz (devletin tedavüle çıkardığı senetleri kabule kişileri zorlaması
cebrî yürüyüş.
zorunlu göç Noun, International Law
göçe zorlama Noun, Politics-Intl. Relations
mecburi kambiyo oranı
zor altında vazgeçme
zorla memleketine geri gönderme
zorunlu satış
mahkeme emriyle satış
mahkeme emri ile cebri satış
icra yoluyla cebri satış
icra ile satış değeri
cebri tasarruf
zorla artırım
zorunlu tasarruf
zorunlu tasarruflar Noun
zorunlu hisse satışı
icra yoluyla satış
zoraki iskan Noun, Politics-Intl. Relations
mecburi iskan Noun, Politics-Intl. Relations
zorunlu kısırlaştırma
zorlama üslup
mecbur
mahkûm
zorlanmak Verb
mecbur kalmak Verb
ıstırarında kalmak Verb
borçlandırılmak Verb
mecburiyet
zorla çalıştırma yasağı Noun, Employment
kanuni miras payı
zoraki gülmek.