fussy

English-Turkish Translation

  1. Adjective titiz, müşkülpesent, fazla meraklı, ince eleyip sık dokuyan, kılı kırk yaran.
    She's fussy about her dresses.
  2. Adjective telâşçı, telâşlı, sinirli, huysuz, aceleci, yaygaracı, cırlak.
    Small fussy movements of her hands.
    It's not restful to be in the company of a fussy person.
  3. Adjective aşırı süslü, cicili bicili, süslü püslü (elbise vb.).
  4. Adjective çok ayrıntılı/teferruatlı, teferruata boğulmuş.
    fussy bookkeeping procedures.
  5. Adjective ilgili, alâkalı, endişeli, dikkatli, fark gözeten, teferruata dikkat eden.
    I'm not fussy: Bence fark etmez, fark gözetmem.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be too fussy about one's clothes
giyiminde fazla titiz davranmak Verb
exasperatingly slow and fussy
mıymıntı
fussy about trifles
mızmız
English-Turkish phrases from Zargan's own database