göç

Turkish-English Translation

  1. Noun migration (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  2. Noun, International Law migration
  3. move
  4. Noun immigration
  5. exodus
  6. emigration
  7. Diaspora
  8. run
  9. Hegira
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

beyin göçü
human capital flight Noun, Sociology
beyin göçü
brain drain Noun, Education-Training
düzensiz göç rotası
irregular migration route Noun, Politics-Intl. Relations
göçmen
immigrant, emigrant Noun, International Law
halkın göçü
migration of the people
kır kesiminde çalışan işçilerin göçü
migration of rural workers
kırsal kesimde çalışan işçilerin göçü
migration of rural workers
kitle göçü
mass migration
kuş göçü
bird migration Noun
mevsim göçü
seasonal migration
ruh göçü
transmigration
ruh göçü
transmigration of the soul
sermaye göçü
exodus of capital
uluslararası göç
international migration Noun, International Law
uluslararası göç hukuku
international migration law Noun, Law
veri göçü
data migration
yasadışı göç
illegal migration Noun, International Law
yasadışı göçmen
illegal migrant Noun, International Law
bireysel göç
individual migration Noun, International Law
düzensiz göç
irregular migration Noun, Politics-Intl. Relations
genel göç
general exodus
geri göç
remigration
iç göç
internal migration
içeri göç
immigration (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun
kır kesiminden göç
migration from the country side
kır kesiminden göç
rural exodus
kırsal kesimden göç
migration from the country side
kırsal kesimden göç
rural exodus
kitlesel göç
mass migration Noun, Politics-Intl. Relations
mevsimsel göç
seasonal migration
toplu göç
mass migration Noun, Politics-Intl. Relations
toplu göç
mass emigration
toplu halde göç
mass emigration
zorunlu göç
forced emigration Noun, Politics-Intl. Relations
zorunlu göç
forced migration Noun, International Law
göç ...
migratory
göç acentesi
emigration agent
göç akımı
stream of emigration
göç dalgası
wave of migration Noun
göç dalgası
wave of immigration Noun
göç dalgası
wave of migration Noun
göç eden nüfus
population overspill
göç etme
immigration Noun
göç etme yasağı
ban of immigration
göç etmek
to migrate Verb
göç etmek
to immigrate Verb
göç etmek
to expatriate Verb
Göç İdaresi
Migration Office Proper Name, Organizations
göç kanunu
exclusion law
göç kanunu
immigration law
göç kısıtlamaları
immigration restrictions Noun
göç sınırlamaları
restrictions on immigration Noun
göç sorunu
emigration issue
göç yasağı
ban on immigration
göç yasağı
stoppage of immigration
Göç, İltica ve Vize Genel Müdür Yardımcılığı
Deputy Directorate General of Immigration, Asylum and Visa Noun, Organizations
(beyin) göç etmek
to drain away Verb
(eskiden) ülkeden dışarı göç etme başvurusu reddedilen
refusenik
...'den göç etmek
to emigrate from ... Verb
başka yere göç eden
transmigrator
bir bölgeden göç etmek
to migration from an area Verb
bir memlekete göç etmek
to migrate into a country Verb
geri göç eden
remigrant
hükümetlerarası göç komitesi
Intergovernmental Committe for Migration (ICM
memleket dışına göç etmeyle ilgili
transmigratory
özellikle ABD'ne göç eden İsrail vatandaşı
yordim
İltica ve Göç Bürosu
Bureau of Asylum and Immigration Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Göçmek işi, ... taşınma, hicret
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.