gasoline

  1. Noun benzin.
    gasolinic: benzin+.
otomotiv benzini Noun, Transport
uçak benzini Noun, Transport
akaryakıt bayii
(US) yedek benzin bidonu
yedek benzin bidonu
yüksek oktanlı benzin
süper benzin Noun, Transport
süper benzin Noun, Transport
normal benzin
(US) benzini tükenmek Verb
(US) benzini kalmamak Verb
(US) benzinden alınan vergi
benzinden alınan vergi
benzininıkalmamak Verb
kurşunsuz benzin Noun, Environment-Ecology
kurşunsuz benzin. Noun
benzin istihkakı
(US) benzin istihkakı
benzin doldurucusu
(US) benzinci
benzin tenekesi
benzin bidonu Noun, Transport
sigortalı gayri menkulde sigortacının muvafakati olmadan benzin bulundurulduğu takdirde poliçeyi hükümsüz kılan şart
(US) benzin sarfiyatı
benzin harcama
benzin sarfiyatı
benzin kabı
(US) benzin kabı
benzin motoru
benzin göstergesi
benzin ölçeği
(US) benzin ölçeği
benzin göstergesi
benzin fiyatı
(US) benzin fiyatı
benzin pompası Noun, Transport
benzin kıtlığı
benzin kısıntısı
benzin musluğu
(US) benzin istasyonu
benzin istasyonu Noun, Land Transport
(US) benzincide çalışan işçi
benzin deposu Noun
benzin deposu Noun
(US) benzin üzerinden alınan vergi
(US) benzin vergisi
benzin vergisi
benzin tankeri
benzin musluğu
direkt benzin enjeksiyonu Noun, Transport
elektronik benzin püskürtme Noun, Transport