gesture

  1. çalım, jest, hareket: fikir, duygu, heyecan vb. ifade eden el/kol/baş/yüz/beden hareketleri.
    He made an angry gesture.
  2. gösteri(ş), jest, bir sonuç elde etmek için ya da usul/formalite icabı yapılan hareket.
    a political
    gesture to draw popular support. a friendly gesture. He did it as a gesture of support. What a nice gesture!
  3. jestler/el-kol vb. hareketleri yapmak.
    She gestured sharply, to silence him.
  4. jestlerle/el-kol vb. hareketleriyle ifade/işaret etmek.
    He gestured towards the door: Eliyle kapıyı
    işaret etti (çık anlamında kapıyı gösterdi).
(diplomatik) jest
birine dostça bir davranışta bulunmak Verb