get back

  1. (a) geri gelmek, dönmek, avdet etmek.
    I heard you were away, when did you get back? (b) geri almak,
    istirdat/telâfi etmek.
    get one's own back: malını geri almak; öcünü almak, acısını çıkarmak.
    get something back into its box: bir şeyi tekrar kutusuna koymak. (c)
    get back at: öç almak, haklamak, hakkından gelmek, canına okumak.
    I'll get back at him one day!
arabasına yeniden binmek Verb
yaptığı masrafları geri almak Verb
bir şeyin acısını çıkarmak Verb
iyiliğe iyilikle karşılık vermek Verb
birinden öcünü almak Verb
öç almak Verb
acısını çıkarmak Verb
normal hayata dönmek Verb
günlük yaşama dönmek Verb
işinin başına dönmek Verb
işbaşına geri dönmek Verb
yeniden kâra geçmek Verb
yeniden kâra geçmek Verb
yeniden başlamak Verb
başladığına dönmek Verb
güç ya da yorucu işinin başına dönmek Verb
konuya dönmek Verb
İşinin başına dön!
tekrar birlikte olmak Verb
Biz size döneceğiz.
acısını çıkarmak.
işin içyüzünü anlamak.
başından uzaklaşmak, kusur bulmaktan/taciz etmekten vazgeçmek.
Get off my back! Bırak yakamı!
(Beni daha fazla rahatsız etme).
birini rahat bırakmak Verb
papara yemek Verb
parasını geri almak Verb
öç almak Verb
acısını burnundan fitil fitil getirmek Verb
eski formunu bulmak Verb
esirleri memleketlerine iade etmek Verb
birini kışkırtmak Verb
kızdırmak Verb
(a) iyileş(tir)mek, hastalıktan ayağa kalkmak, (b) birisini paraca desteklemek, kalkındırmak.
ekonomiyi yeniden rayına oturtmak Verb
gerçeği öğrenmek Verb
işin aslını öğrenmek Verb
öcünü almak, kuyruk acıcını çıkarmak.
kızmak, canı sıkılmak, tepesi atmak, küplere binmek.
She gets her back up whenever her younger brother
makes fun of her dates.