governmental

English-Turkish Translation

  1. yönetimsel, idarî, devlete/hükümete ait, devletle/hükümetle ilgili.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

governmental accounting
devlet hesap işleri Noun
governmental act
devlet muameleleri Noun
governmental act
hükümetçe düzenlenen tören
governmental action
devlet tedbiri
governmental activity
hükümet faaliyeti
governmental agency
hükümet dairesi
governmental agency
devlet dairesi Noun, Public Administration
governmental agency
resmi daire Noun, Public Administration
governmental assistance
devlet yardımı
governmental authority
resmi merci Noun, Public Administration
governmental authority
kamu kurumu Noun, Public Administration
governmental authority
devlet makamı
governmental authority
devlet kurumu Noun, Public Administration
governmental authority
hükümet makamı
governmental body
devlet organı
governmental circles
hükümet çevrelerinde
governmental client
devlet için çalışan işyeri
governmental committee
hükümeti temsil eden kurul
governmental committee
hükümet kurulu
governmental control
hükümet kontrolü
governmental control
hükümet kontrolu
governmental decree or decision
kararname
governmental delegate
hükümet temsilcisi
governmental district
hükümetin kaza yetkisi olduğu bölge
governmental duties
hükümet görevlileri Noun
governmental enterprise
devlet teşebbüsü
governmental expenditure
hükümet harcaması
governmental facility
devlet kuruluşu
governmental finance
devlet maliyesi
governmental forces
devlet kuvvetleri Noun
governmental function
hükümet görevi
governmental functions
devlet görevleri Noun
governmental grant
devlet yardımı
governmental immunity
(US) devlet malzemesi gümrük muafiyeti
governmental income
devlet geliri
governmental institution
hükümet kuruluşu
governmental interests
hükümet çıkarları Noun
governmental level
hükümet seviyesi
governmental life insurance
devlet hayat sigortası Noun
governmental loan
devlet tahvilleri Noun
governmental machinery
devlet mekanizması
governmental obligations
(US) devlet tahvilleri Noun
governmental obligations
devlet tahvilleri Noun
governmental officer
(US) devlet memuru
governmental officer
devlet memuru
governmental operation business
devlet işletmesi
governmental planning
devlet planlama
governmental powers
devletin yetkileri Noun
governmental publication
hükümet yayımı
governmental publication
resmi yayın
governmental purpose
devlet amacı
governmental purpose
devletin amacı
governmental relations
devlet ilişkileri Noun
governmental relations
hükümet ilişkileri Noun
governmental responsibilities
devlet sorumlulukları Noun
governmental standard
devletçe saptanan standart
governmental system
hükümet biçimi
governmental undertaking
devlet girişimi
governmental undertaking
hükümet taahhüdü
governmental undertaking
hükümet taahhütdü
in governmental circles
hükümet çevrelerinde
in its governmental capacity
devlet yetkisine dayanarak
obstruct governmental operations
(US) hükümet önlemlerinin işlemesini engellemek Verb
obstruct governmental operations
hükümet önlemlerinin işlemesini engellemek Verb
office handling the paperwork for a governmental department
kalem
restricted governmental contract
gizli hükümet sözleşmesi
use governmental muscle
devlet mekanizmasını kullanmak Verb
without governmental consent
hükümet izni olmadan
English-Turkish phrases from Zargan's own database