grapple

  1. kanca, çengel, borda kancası, filika demiri, bir gemiyi öbürüne bağlayan kancalı/çengelli demir.
  2. yakalama(k), kavrama(k), sıkıca tutma(k), sarılma(k).
  3. (güreşte) birbirine sarılma, yalnız ellerle mücadele etme, göğüs göğüse savaşma.
  4. kanca ile tutmak.
  5. filika demiri kullanmak.
  6. (güreş vb.) sar(ıl)mak, tut(uş)mak, kucakla(ş)mak.
göğüs göğüse dövüşmek/savaşmak, cebelleşmek.
He was grappling with a boy twice his size.
(bir güçlüğü yenmeye) uğraşmak, çabalamak, çözümlemeye/halle çalışmak.
to grapple with difficulties:
güçlüklere göğüs germek.
to grapple with a problem: bir problemi çözmeye uğraşmak.
bir güçlüğü yenmeye çalışmak Verb
bir sorunla mücadele etmek Verb
enflasyon mücadele etmek Verb
enflasyon güçleriyle mücadele etmek Verb