greasy

  1. Adjective yağlı, yağlanmış, yağa bulanmış, yağ ile lekelenmiş, yağ sürülmüş.
    greasy hair/skin.
  2. Adjective yağlı: yağ ile yapılmış, içinde yağ bulunan.
    greasy food.
  3. Adjective kaygan, kaypak.
    Roads were greasy after the snowfall.
  4. Adjective (hava, gökyüzü) kapalı, bulanık, bulutlu.
    greasy weather.
  5. Adjective (tavır, davranış) mütebasbıs, yaltak(çı), yağcı.
yağlı saç Noun
ucuz/kirli lokanta, özellikle yağda kızartılmış yemekler yapan gayrısıhhî lokanta.
grease ile ayni anlama gelir. (atlarda) topuk iltihabı.