hareket etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to bob
  2. Verb to budge
  3. Verb to depart
  4. Verb to exercise
  5. Verb to go
  6. Verb to travel
  7. Verb to wag
  8. Verb to behave
  9. Verb to act
  10. Verb to draw
  11. Verb to move
  12. Verb to move off
  13. Verb to range
  14. Verb to work
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

vekil olarak hareket eden
acting Adjective, Law
(askerlik) hareket etmek
to moving off Verb
(verilen) talimata göre hareket etmek
to act accordingly
... namına hareket etmek
to act for Verb
... sıfatıyla hareket etmek
to act as Verb
...'e aykırı hareket etmek
to violate ... Verb
...'e uygun hareket etmek
to act in accordance with ... Verb
acele hareket etmek
to get the hump Verb
aceleyle ve telaşla hareket etmek
to brush Verb
âdetlere aykırı hareket etmek
to offend against the proprieties Verb
adına hareket etmek
to represent Verb
ağır hareket etmek
to move slowly Verb
ağır ve ihtiyatlı hareket etmek
to creep Verb
alınan talimata göre hareket etmek
to comply with instructions received Verb
alışılmışın dışında hareket etmek
to think outside the box Verb
aracı olarak hareket etmek
to act as intermediary Verb
aşağılık ve bencil saiklerle hareket etmek
to be actuated by low and selfish motives Verb
aynı şekilde hareket etmek
to follow suit Verb
başkalarının fikriyle hareket etmek
to be governed by the opinion of others Verb
başkasının fikriyle hareket etmek
to pin one's opinion on sb's sleeve Verb
baskı altında hareket etmek
to act under pressure Verb
belirli bir yöne doğru hareket etmek
to tend Verb
bir arkadaşın tavsiyesi üzerine hareket etmek
to lean on a friend's advice Verb
bir emir üzerine hareket etmek
to act upon an order Verb
bir kanuna aykırı hareket etmek
to act contrary to a law Verb
bir kanuna aykırı hareket etmek
to run counter to a law Verb
bir kanuna göre hareket etmek
to abide by a law Verb
bir programa göre hareket etmek
to stick to a timetable Verb
biri namına hareket etmek
to act for sb's name Verb
biri namına hareket etmek
to act on sb's behalf Verb
birinin adına hareket etmek
to act in sb's name Verb
birinin çıkarları aleyhine hareket etmek
to act adversely to sb's interests Verb
birinin fikrine uygun hareket etmek
to enter into sb's ideas Verb
birinin ricası üzerine hareket etmek
to act on sb's request Verb
birinin tahrikiyle hareket etmek
to act at the impulsion of sb Verb
birinin tavsiye sine göre hareket etmek
to act sb's advice Verb
birinin tavsiyesi ile hareket etmek
to be guided by sb's advice Verb
birinin tavsiyesine göre hareket etmek
to act on sb's advice Verb
birinin verdiği yetkiye dayanarak hareket etmek
to act on sb's authority Verb
biriyle birlikte hareket etmek
to coact with sb Verb
biriyle birlikte hareket etmek
to act in concert with Verb
biriyle birlikte hareket etmek
to conspire with sb Verb
biriyle birlikte hareket etmek
to act in concert with sb Verb
biriyle birlikte hareket etmek
to act in common with sb Verb
biriyle birlikte hareket etmek
to act in conjunction with sb Verb
biriyle yakın temas halinde hareket etmek
to act in close contact with sb Verb
birlikte hareket etmek
to act together Verb
birlikte hareket etmek
to coact Verb
birlikte hareket etmek
to act conjointly Verb
birlikte hareket etmek
to take joint action Verb
birlikte hareket etmek
to act in concurrence Verb
birşeye dayanarak hareket etmek
to act on something Verb
birşeye dayanarak hareket etmek
to act upon something Verb
birşeye göre hareket etmek
to act upon something Verb
birşeye göre hareket etmek
to act on something Verb
çabuk hareket etmek
to move quickly Verb
çabuk hareket etmek
to flit Verb
canı istediği gibi hareket etmek
to please oneself Verb
canla başla hareket etmek
to glow with zeal Verb
cebir altında hareket etmek
to act under coercion Verb
çok hızlı hareket etmek
to flash Verb
dilediği şekilde hareket etmek
to have free agency Verb
doğru dürüst hareket etmek
to behave properly Verb
doğru dürüst hareket etmek
to conduct oneself in a proper manner Verb
duruma göre hareket etmek
to act according to circumstance Verb
duruma göre hareket etmek
to act according to circumstances Verb
duruma göre hareket etmek
to act according to events Verb
düşünmeden hareket etmek
to follow one's nose Verb
düşünmeden hareket etmek
shoot from the hip Verb, Idioms
el yordamıyla hareket etmek
to shoot in the dark Verb
emir üzerine hareket etmek
to act upon an order Verb
emirlere göre hareket etmek
to act in compliance with one's orders Verb
enerjik hareket etmek
to take a strong line Verb
firma adına hareket etmek
to act on behalf of the firm Verb
gelişmelere göre hareket etmek
to play it by ear Verb
görgü kurallarına aykırı hareket etmek
to offend against good manners Verb
görgü kurallarına uymayacak biçimde hareket etmek
to commit an act of misconduct Verb
hafif hafif hareket etmek
to waft Verb
hak sahibi sıfatıyla hareket etmek
to act with good reason Verb
hak sahibi sıfatıyla hareket etmek
to act by right Verb
haklı hareket etmek
to act within one's rights Verb
haklı nedenlerle hareket etmek
to act upon good grounds Verb
haklı olarak hareket etmek
to act by right Verb
helezoni biçimde hareket etmek
to curl Verb
hesaplı hareket etmek
to act according to a careful plan Verb
hesaplı hareket etmek
to act thoughtfully and rationally Verb
hızla hareket etmek
to flash Verb
hızla hareket etmek
to zap Verb
hızla hareket etmek
to move quickly Verb
hızlı hareket etmek
to move quickly Verb
hızlı hareket etmek
to hotfoot Verb
içgüdüsel hareket etmek
to fly by the seat of one's pants Verb
ihtiyatlı hareket etmek
to act with discretion Verb
iyi saiklerle hareket etmek
to act from respectable motives Verb
kamu çıkarına aykırı hareket etmek
to operate against the public interest Verb
kamu menfaatine aykırı hareket etmek
to operate against the public interest Verb
kamu yararına hareket etmek
to act for the common good Verb
kanuna aykırı hareket etmek
to act contrary to law Verb
kanuna aykırı hareket etmek
to run counter to a law Verb
kanuna aykırı hareket etmek
to commit an offense against the law Verb
kanuna göre hareket etmek
to abide by law Verb
kanuna göre hareket etmek
to conform oneself to the law Verb
kaplumbağa hızıyla hareket etmek
to move at a snail's pace Verb
karşılıklı hareket etmek
to reciprocate Verb
kaydı ihtirazi ile hareket etmek
to act under the proviso Verb
kaygısızca hareket etmek
to play fast and loose with father's money Verb
kendi adına hareket etmek
to act in one's own name Verb
kendi fikriyle hareket etmek
to act up to one's opinion Verb
kendi ihtiyarına göre hareket etmek
to act on one's own initiative Verb
kendi ilkelerine göre hareket etmek
to act according to one's lights Verb
kendi insiyatifine göre hareket etmek
to act in one's own initiative Verb
kendi namına hareket etmek
to act in one's own name Verb
kendi namına hareket etmek
to act on one's own account Verb
kendi yetkisiyle hareket etmek
to act in one's individual capacity Verb
kesin verilen emirlere aykırı hareket etmek
to act in the face of direct orders Verb
kolayca ve teklifsizce hareket etmek
to breeze Verb
kurallara göre hareket etmek
to act according to rule Verb
makul bir dikkat ve titizlikle hareket etmek
to act with reasonable care and diligence Verb
mavna gibi ağır hareket etmek
to barge Verb
mektuptaki talimat üzerine hareket etmek
to act on a letter Verb
mevkiinin verdiği yetkiyle hareket etmek
to act in virtue of one's office Verb
mevkinin verdiği yetkiyle hareket etmek
to act in virtue of one's office Verb
müdür sıfatıyla hareket etmek
to act as director Verb
müşterek hareket etmek
to act jointly Verb
namına hareket etmek
to act for Verb
önceden tasarlanmış bir plan olmadan hareket etmek
to act with no concerted plan Verb
öne arkaya hareket etmek
to traverse Verb
onun bunun dediğiyle hareket etmek
to governed by what people say Verb
plana göre hareket etmek
to go according to the plan Verb
plana göre hareket etmek
to go according to plan Verb
plansızca hareket etmek
shoot from the hip Verb, Idioms
profesyonel ehliyetle hareket etmek
to act professionally Verb
programa göre hareket etmek
to keep a schedule Verb
rahat hareket etmek
to take one's ease Verb
resen hareket etmek
to act sua sponte Verb
resen hareket etmek
to act in one's own initiative Verb
resen hareket etmek
to act in one's official capacity Verb
resen hareket etmek
to act officially Verb
resmi sıfatıyla hareket etmek
to act in one's official capacity Verb
rüzgâra göre hareket etmek
to trim one's sails to every wind Verb
sadece birey olarak hareket etmek
to act merely as an individual Verb
sağduyuya aykırı hareket etmek
to bid defiance to common sense Verb
şahsen hareket etmek
to act in person Verb
sessizce hareket etmek
to glide Verb
sessizce ya da tehdit eder biçimde hareket etmek
to stalk Verb
sıfatıyla hareket etmek
to act as Verb
sigortacı sıfatıyla hareket etmek
to act as insurer Verb
sinsice hareket etmek
to sneak Verb
standartlara göre hareket etmek
to conduct with the standards Verb
sümüklüböcek hızıyla hareket etmek
move at a snail's pace Verb
talimat üzerine hareket etmek
to act on instructions Verb
talimata aykırı hareket etmek
to act contrary to instructions Verb
talimata göre hareket etmek
to proceed as directed Verb
talimata göre hareket etmek
to act upon instructions Verb
talimata göre hareket etmek
to go by the directions Verb
talimata göre hareket etmek
to act according to directions Verb
talimatlara aykırı hareket etmek
to act contrary to instructions Verb
tam doğrulukla hareket etmek
to behave with utmost correctitude Verb
tam yetkili olarak hareket etmek
to act rightfully Verb
tam yetkiyle hareket etmek
to act with full power Verb
taraflardan birinin itirazı üzerinde hareket etmek
to proceed ex parte Verb
tazyik altında hareket etmek
to act under pressure Verb
teklifsizce hareket etmek
to float Verb
tekvücut olarak hareket etmek
to act as a body Verb
telaşla hareket etmek
to act with precipitation Verb
tersine hareket etmek
to react Verb
titreyerek ve sendeliyerek hareket etmek
to dodder Verb
toplum içinde rahat hareket etmek
to be at home in society Verb
vb uygun hareket etmek
to conform Verb
vekâleten hareket etmek
to act as deputy Verb
vekil olarak hareket etmek
to deputize Verb
vekil sıfatıyla hareket etmek
to act by procuration Verb
vekil sıfatıyla hareket etmek
to act as proxy Verb
veli sıfatıyla hareket etmek
to act in one's capacity as guardian Verb
yavaş hareket etmek
to move slowly Verb
yavaş yavaş hareket etmek
to edge Verb
yavaşça hareket etmek
to edge Verb
yed-i adil sıfatıyla hareket etmek
to act in fiduciary capacity Verb
yetkisi dahilinde hareket etmek
to act intra vires Verb
yetkisi içinde hareket etmek
to act within the scope of one's authority Verb
zor altında hareket etmek
to act under constraint Verb
hareket etmek için tam yetkisi olmak
to have full authority to act Verb
birlikte hareket etmek ve işlemek
to synchronize Verb
şartlara göre hareket etmek zorunda olmak
to be ruled by circumstances Verb
yavaş yavaş hareket etmek veya ettirmek
to inch Verb
bir hattı hareket tespit etmek
to dictate a line of action Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database