hasty

  1. Adjective tez, seri, ivedi, hızlı, sü'atli, çabuk.
  2. Adjective acele, kısa süreli, kısa süren.
    a hasty visit. He ate a hasty meal.
  3. Adjective üstünkörü, düşüncesiz.
    His hasty decisions caused many mistakes.
  4. Adjective kısa, sathî.
    a hasty glance.
  5. Adjective çabuk öfkelenen.
    He should not be so hasty.
  6. Adjective aceleci, telâşçı.
    She's too hasty; if she would only think before speaking she wouldn't have so much trouble.
telaşa gelmek Verb
telaşlı
derme çatma geçici köprü
(a) mısır unu ve pekmezle yapılmış bir tür muhallebi, (b) un bulamacı, lâpa.
alelacele gitmek Verb
hemen geri çekilmek Verb
yaptığı işi hemen bırakmak Verb
alelacele çekilmek Verb
hızla geri çekilmek Verb
tüymek Verb
acele sonuç çıkarmak Verb
kestirmek ip atmak Verb