havasi

Turkish-English Phrases

(yiyecekler) havası alınarak paketlenmiş
vacuum packed
bayram havası
holiday mood Noun
bir isyan havası yaratmak
to create a revolutionary climate Verb
bohem havası
flavo u r of the bohemian Noun
borsanın havası
tone of the market Noun
çalışma havası
working climate Noun
deniz havası
sea air Noun
Deniz havası bana iyi geliyor.
Sea air agrees with me.
devrin havası
Zeitgeist Noun
diktatörlük havası
authoritative tone Noun
don havası
frosty weather Noun
dönemin havası
Zeitgeist Noun
göbek havası
music for a belly dance Noun
havası alınmış depo
vacuum tank
havası bozuk
stuffy
havası bozuk
frowsty
havası olmak
to have quite a manner Verb
iş havası
business climate Noun
isyan havası yaratmak
to create a revolutionary climate Verb
işyeri havası
working atmosphere Noun
iyimserlik havası
feel-good factor Noun
kış havası
winter weather Noun
kış havası
wintry weather Noun
masum havası takınmak
to put on an innocent air Verb
müzakere havası
negotiating atmosphere Noun
nisan havası
April weather Noun
otomobil lastiği havası
tyre pressure Noun
oturaklı havası olmak
to have a good presence Verb
piyasanın havası
mood of the market Noun
plasman havası
placement climate Noun
rekabet havası
competitive mood Noun
sepet havası çalmak
(slang) (for sb) to be about to be fired Verb
soğutma havası
coolant air Noun, Transport
sulh ve bereket havası
halcyon days Noun
taklit havası
action for infrigement Noun
uçuş havası
flying weather Noun
yatırım havası
investment barometer Noun
yatırım havası
investment climate Noun
zamanın havası
Zeitgeist Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

havaşi
Hâşiyeler, bir ... ve notlar