heyecanli

Turkish-English Phrases

(kendini) heyecanlı bir duruma sokmak
to gear up Verb
akıcı ve heyecanlı bir dille konuşmak
to get into one's stride Verb
aşırı heyecanlı
manic
aşırı heyecanlı
frenetic
aşırı heyecanlı
overeager
bir oyundaki heyecanlı sahne
warm scene in a play
çok gülünç veya heyecanlı durum
screamer
çok heyecanlı
red hot
heyecanlı
jumpy
heyecanlı
het up
heyecanlı
hairy
heyecanlı
thrilling
heyecanlı
wrought up
heyecanlı
exciting
heyecanlı
hyped-up Adjective
heyecanlı
passionate
heyecanlı
lively
heyecanlı
feverish
heyecanlı
thrilled
heyecanlı
hectic
heyecanlı
zealous Adjective
heyecanlı
alive
heyecanlı
rapturous
heyecanlı
gripping
heyecanlı
sensational
heyecanlı
excited
heyecanlı
agog
heyecanlı
emotional
heyecanlı
warm
heyecanlı
nervous Adjective
heyecanlı
impassioned
heyecanlı
ardent
heyecanlı
flushed
heyecanlı
excitable
heyecanlı
romantic
heyecanlı
tense
heyecanlı
aflame
heyecanlı
agitato
heyecanlı
appasionato
heyecanlı
charged
heyecanlı
feeling
heyecanlı
flaming
heyecanlı
fluttery
heyecanlı
frantic
heyecanlı
hotblooded
heyecanlı
hyperthyroid
heyecanlı
incandescent
heyecanlı
up
heyecanlı
worked-up
heyecanlı
zestful
heyecanlı bir cevap vermek
to make a heated reply Verb
heyecanlı bir hayat sürmek
to live Verb
heyecanlı bir şekilde
excitedly Adverb
heyecanlı bir şekilde
enthusiastically Adverb
heyecanlı dizi
cliffhanger
heyecanlı heyecanlı anlatmak
to burn like a house on fire Verb
heyecanlı konuşma
declamation
heyecanlı nutuk
firework
heyecanlı piyes veya kitap
thriller
heyecanlı resimli roman
cliffhanger
heyecanlı roman
exciting novel
heyecanlı roman
a thrilling fiction
heyecanlı seçim
cliffhanger election
heyecanlı seçim
cliff hanger election
heyecanlı vaiz
hot gospeller
heyecanlı zamanlar
stirring times Noun
hızlı ve heyecanlı
cracking
son derece heyecanlı
delirious Adjective
ucuz heyecanlı roman
dime novel
Turkish-English phrases from Zargan's own database

heyecanlı
Yaratılışı bakımından ... soğukkanlı olmayan