honour

English-Turkish Translation

  1. (bkz: honor )
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

fling away one's honour
namusunu beş paralık etmek Verb
forfeit one's honour
namusu elden gitmek Verb
honor killing
namus cinayeti Noun, Sociology
honor killing
töre cinayeti Noun, Sociology
honourable
izzetli Adjective
honourably
izzetlice Adverb
lose one's honour
şerefini beş paralık etmek Verb
pledge one's honour
namusunu ortaya koymak Verb
stake one's honour
şerefini ortaya koymak Verb
state on one's honour
namusu üzerine yemin ederek söylemek Verb
acceptance for honour
bitavassut kabul
acceptance for honour
aracı eliyle kabul
acceptor for honour
aval veren
acceptor for the honour
tavassut kabul eden
affair of honour
namus meselesi
affair of honour
düello
affair of honour
şeref meselesi
citizen of honour
(US) fahri hemşeri
come out of an affair with honour
bir işten alnı açık çıkmak Verb
court of honour
disiplin mahkemesi
hold someone in great honour
birine büyük saygı göstermek Verb
lap of honour
şeref turu
legion of honour
Birinci Napolyon döneminde verilmeye başlanan onur nişanı
maid of honour
damdonör
man of honour
şerefli adam
matron of honour
(düğünde) nedime
meet with due honour
birini gösterilmesi gereken saygıyla karşılamak Verb
payment for honour
bitavassut tediye
point of honour
şeref meselesi
professional honour
meslek namusu
reflect on sb's honour
birinin şerefine çamur atmak Verb
ruin sb's honour
birinin şerefini beş paralık etmek Verb
seat of honour
şeref koltuğu
sense of honour
şeref duygusu
to sb's honour
birinin şerefine
treating with respect and honour
ikram
upon my honour
namusum üzerine
honour bill
ödenen senet
acceptance for honour by intervention supra protest
aracı sız kabul
payment for honour supra protest
aracı sız ödeme
English-Turkish phrases from Zargan's own database