hor.

English-Turkish Translation

  1. horizon.
  2. horizontal.
  3. horology.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

Turkish-English Phrases

hor
despicable
hor
contemptible
(kişiyi) hor görmek
to kick in the teeth Verb
birini hor görmek
to look down on sb Verb
birini hor görmek
to look down your nose at someone Verb
birini hor görmek
to look down one's nose at sb Verb
birini hor görmek
to talk down to sb Verb
birini hor görmek
to look down on someone Verb
birini hor görmek
to feel contempt for sb Verb
birini hor görmek
to look down on Verb
birini hor görmek
to hold someone in contempt Verb
hor bakarak
on the high ropes
hor bakmak
to hold something cheap Verb
hor gören
contemptuous Adjective
hor görme
insult
hor görme
scorn
hor görme
slight
hor görme
patronage
hor görme
patronizing
hor görme
contempt
hor görme
sneer
hor görmek
to treat someone as of no account Verb
hor görmek
to curl one's lip Verb
hor görmek
to look down on Verb
hor görmek
to despise Verb
hor görmek
to patronize Verb
hor görmek
to scorn Verb
hor görmek
to insult Verb
hor görmek
to condescend Verb
hor görülen şey
scorn
hor görülmekte olmak
to be in contempt Verb
hor kullanma
misusage
hor kullanmak
to mishandle Verb
hor kullanmak
to misuse Verb
hor kullanmak
to use something carelessly and roughly Verb
hor tutmak
to mistreat Verb
kadınları hor gören erkek
male chauvinist
komşularını hor görmek
to think small of one's neighbors Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

hor
bk. hur
hor
Çok makbûle geçmek, çok işe yaramak” ... Hora geçirdik deyimlerinde geçer
hor
Sonuna geldiği kelimelere “yiyen, içen” anlamı ... usûlüyle birleşik sıfatlar yapar
hor
Değersiz, bayağı, hakir