iliski

Turkish-English Phrases

aile ilişkisi
family relation
akdi borç ilişkisi
privity in deed
alacaklı borçlu ilişkisi
creditor debtor relation
asli borç ilişkisi
original liability
ast-üst ilişkisi
line relationship
borç ilişkisi
debtor-creditor relationship Noun, Law
borçlu alacaklı ilişkisi
debtor creditor relation
dil ilişkisi
language relationship
efendinin uşağı ile olan ilişkisi
relation of master to servant Noun
efendisinin uşağı ile olan ilişkisi
relation of master to servant Noun
evlilik ilişkisi
conjugal relation
fiyat ilişkisi
price relationship
geçici iş ilişkisi
secondment Noun, Human Resources
grup ilişkisi
group relationship
her an feshi kabil sözleşme ilişkisi
estate at will
iş ilişkisi
business connection
iş ilişkisi
business relations
iş ilişkisi
employment relationship Noun, Employment
istihdam ilişkisi
employment relationship Noun, Employment
işveren (efendi)- uşak ilişkisi
master and servant relation
karı ve kocanın kan hısımları arasındaki akrabalık ilişkisi
alliance
karşılıklı sermaye ilişkisi
financial interrelation
müşteri ilişkisi
customer relationship
müşteri ilişkisi
customer relation
neden ve sonuç ilişkisi
causation
neden-sonuç ilişkisi
causality Noun, Physics
ortaklık ilişkisi
partnership relation
piyasa ilişkisi
market nexus
sebep-sonuç ilişkisi
causal link Noun, Logic
sebep-sonuç ilişkisi
causal connection Noun, Logic
sözleşme ilişkisi
contractual relation Law
sözleşme ilişkisi
contractual relationship Law
tarafların davranışlarından çıkarılan temsilcilik ilişkisi
implied agency
temsilcilik ilişkisi
agency relationship
zımni temsil ilişkisi
implied agency
"ben seni arkadaş olarak görüyorum" diyerek ilişki teklifini reddetmek
to friendzone Verb
(insanlarla ilgili olarak) yakın ilişki içinde olan
involved
(telefonla) ilişki kurmak
to get on to Verb
A ile B arasındaki ilişki bağlamında
as between A and B Adverb, Law
acayip ilişki
codger
akdî ilişki
contractual relationship Law
akdî ilişki
contractual relation Law
ana şirket ile yavru şirket arasındaki ilişki
parent- subsidiary relationship
bağıl ilişki
functional relation
bağımlı ilişki
dependency relation Noun
bakımını üstlendiği kişiyle olan ilişki
dependent relationship
bir değerle bir ötekisi arasındaki ilişki
ratio
bir firma ile ilişki kurmak
to get in with a firm Verb
bir gecelik ilişki
one night stand Noun
bir gecelik ilişki
one-night stand Noun, Sexuality
birbirini destekleyici ilişki
codependency
birden fazla birimle mali ilişki içinde olan şirket
chain
birine cinsel ilişki teklifinde bulunmak
to proposition Verb
biriyle ilişki kurmak
to come in rapport with sb Verb
biriyle ilişki kurmak
to communicate with sb Verb
biriyle ilişki kurmak
to associate with someone Verb
biriyle ilişki kurmak
to hold intercourse with sb Verb
biriyle kötü ilişki içine girmek
to get across Verb
birşeyle birşey arasında ilişki kurmak
to associate something with something Verb
cana yakın ilişki
congenial relationship
cinsel ilişki
copulation Noun, Sexuality
cinsel ilişki
sexual intercourse Noun, Sexuality
cinsel ilişki
coitus Noun, Sexuality
cinsel ilişki
intercourse Noun, Sexuality
cinsel ilişki
sex Noun, Sexuality
cinsel ilişki
sexual intercourse Noun, Sexuality
cinsel ilişki durumunda
on the job
cinsel ilişki ile bulaşan
veneral
cinsel ilişki ile ilgili
sexual
cinsel ilişki kurmayı başarmak
to score Verb
cinsel ilişki kurmayı başarmak
to make with Verb
cinsel ilişki teklifi
proposition Noun
Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi
Convention on Contact Concerning Children Noun, International Law
dış ilişki
external relationship
dostça ilişki
friendly relation
evlilik dışı cinsel ilişki
fornication
evlilik öncesi cinsel ilişki
antenuptial intercourse
evlilikte cinsel ilişki hakkı
right of access
finansal ilişki
financial relation
firma ile ilişki kurmak
to get in touch with a firm Verb
fonksiyonel ilişki
functional relationship
gayri meşru cinsel ilişki
illicit connection
gayri meşru cinsel ilişki
unlawful carnal knowledge
gayri tabii cinsel ilişki
crimen innominatum
gizli ilişki
liaison
gizli ilişki
confidential relationship
güvene dayalı ilişki
fiduciary relationship Noun, Law
iç ilişki
internal relationship
iki olay arasında ilişki kurmak
to relate two facts Verb
iki şey arasında ilişki kurmak
to correlate Verb
iki ülke parası arasındaki ilişki
discount
ilişki
bond
ilişki
engagement Noun
ilişki
communication Noun
ilişki
comparison
ilişki
relation Noun
ilişki
correlation Noun
ilişki
interconnection Noun
ilişki
affair
ilişki
bearing
ilişki
affiliation Noun
ilişki
association Noun
ilişki
liking
ilişki
involvement Noun
ilişki
connection Noun
ilişki
hookup
ilişki
contact
ilişki
relationship
ilişki
regard
ilişki
tie
ilişki
tie-in
ilişki
tie-up
ilişki
touch
ilişki
concern
ilişki
intercourse
ilişki derecesi
degree of relationship
ilişki kesme tarihi
date of leaving
ilişki kurma
interfix
ilişki kurmak
to contract Verb
ilişki kurmak
to establish relations with Verb
ilişki kurmak
to establish a relationship Verb
ilişki kurmak
to familiarize Verb
ilişki kurmak
to contact Verb
ilişki kurmak
to associate Verb
ilişki kurmak
to form a relationship Verb
ilişki şablonu
relation pattern Noun
ilişki sürdürmek
(to) sustain a relationship Verb
ilişki yönetimi
relationship management Noun, Management
kanuni evlenme yasağı olan kişiler arasında cinsel ilişki
incest
kanuni ilişki
legal relationship
karşılıklı ilişki
reciprocal relationship
karşılıklı ilişki
mutual relation
karşılıklı ilişki
cross relation
karşılıklı ilişki
interrelation
kişilerarası ilişki
interpersonal relations
kolay ilişki kurulabilme
accessibility Noun
kopacak gibi olan ilişki
tense relationship
kötü bir ilişki kurmak
to get up against Verb
mali sermaye gereği ilişki
financial relationship
manevi ilişki
spiritual relationship
neden ile sonuç arasındaki ilişki
relation between cause and effect
nedensel ilişki
causal connection Noun, Logic
nedensel ilişki
causal link Noun, Logic
olağandışı cinsel ilişki suçları
crimes against nature Noun
olağandışı cinsel ilişki suçları
crime against nature Noun
özel ilişki
private affair
perakendeciler ile ilişki kuran şirket temsilcisi
retail man
sağlıklı ilişki
healthy relationship
şahıslar arasındaki gayri menkule ait hukuki ilişki
privity of estate
şahsi ilişki kurma hakkı
right to establish personal relations Noun, Civil Law
sosyal ilişki
social intercourse
tek gecelik ilişki
one-night stand Noun
tek gecelik ilişki
one-night stand Noun, Sexuality
temas,ilişki
contact
ters ilişki
inverse correlation
ticari ilişki
commercial relationship Noun, Commerce
ticari ilişki
business relationship Noun, Commerce
toplumsal ilişki
commerce
üç taraflı ticari ilişki
three-cornered trade relations
yakın ilişki
close relations Noun
yakın ilişki
close relationship Noun
yakın ilişki
close link Noun
yakın ilişki
close ties Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

ilişki
İki şey ... bağlantı, alâka