imperfect

English-Turkish Translation

  1. kusurlu, eksik, noksan, mükemmel olmayan, tamamlanmamış, bitmemiş, natamam.
    imperfect knowledge:
    eksik/noksan bilgi.
    an imperfect knowledge of French.
  2. Botany eşeylik organları (ercik ve pistilleri) ayrı çiçeklerde bulunan.
  3. Grammar hikâye, bitmemiş eylem gösteren (fiil).
    imperfect aspect: bitmemişlik görünüşü.
  4. Law uygulanamaz, tatbik olunamaz, geçersiz, hükümsüz.
  5. Music yarım aralık.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

imperfect competition
eksik rekabet
imperfect competition
eksik
imperfect delegation
alacaklının eski borçluya karşı haklarını koruduğu borcun nakli
imperfect gift
kanunen tamamlanmamış bağış
imperfect information
eksik bilgi Noun, Economics
imperfect market
eksik rekabet piyasası
imperfect market
tekelci davranışların hüküm sürdüğü piyasa
imperfect obligation
ahlaki yükümlülük
imperfect obligation
eksik borç (dava hakkı vermeyen ahlaki ve manevi borçlar
imperfect obligation
dava edilmeyecek borç
imperfect obligation
dava edilemeyecek borç
imperfect obligation
eksik borç
imperfect obligation
ahlaki borç
imperfect obligation to corrupt sb's morals
ahlakıni bozmak Verb
imperfect ownership
kısıntılı mülkiyet hakkı
imperfect ownership
kısıtlı mülkiyet hakkı
imperfect ownership
mükellefiyetli mülkiyet
imperfect rhyme
yarım kafiye. Noun
imperfect right
eksik hak
imperfect rights
kusurlu haklar Noun
imperfect title
eksik
imperfect title
taliki şartlı mülkiyet
imperfect us
eksik rekabet
imperfect war
sınırlı savaş
English-Turkish phrases from Zargan's own database