imprisonment

  1. Noun, Criminal Law hapis cezası
  2. Noun, Criminal Law hürriyeti bağlayıcı ceza
  3. Noun hapis.
    a month's imprisonment: bir ay hapis.
    He was sentenced to one year's imprisonment: Bir yıl hapse mahkûm oldu.
  4. Noun hapsolunma, hapse girme, mahpusluk.
  5. Noun zorla alıkoyma/tutuklama, hapsetme.
Herhangi Bir Biçimde Tutulan Veya Hapsedilen Kişilerin Korunması İçin Prensipler Bütünü Noun, International Law
hapis cezasını tamamlamak Verb
ya 5000 dolar para cezası ya da 3 ay hapis
ağırlaştırılmış ömür boyu hapis Noun, Criminal Law
hapis cezasına çarptırılabilir olmak Verb
üç yıl hapse mahkûm olmak Verb
ölüm cezasını müebbed hapse çevirmek Verb
bir katili müebbet hapse mahkûm etmek Verb
haksız yere hapis. Noun
haksız yere hapis
bir şahsın şahsi hürriyetinin kanun dışı tahdidi
ağır hapis
ağır hapis cezası Noun, Criminal Law
kanunsuz hapis
hapis cezasıyla cezalandırmak Verb
ömür mrü boyu hapis
ömür boyu hapis Noun, Criminal Law
müebbet hapis Noun, Law
uzun hapis cezası
karakol hapsi
bir aylık hapse mahkûm etmek Verb
hapis cezası Noun, Criminal Law
hapis süresi
hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek Verb
bir hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek Verb
hapis hükmü
hapis cezası çekmek Verb
hapis cezası çekmek Verb
kısa vadeli hapis
kısa süreli hapis
(US) aykırı hareket edildiği takdirde hapis cezası ile cezalandırma şartı
duruşmadan önceki tutukluluk
borç yüzünden hapis
müebbet hapis
ağır hapis cezası
para cezasına çevrilemeyecek hapis cezası
hapis cezasını para cezasına çevirmek Verb
hapis cezasını para cezasına çevirmek Verb
birini beş yıl hapse mahkûm etmek Verb