in law

  1. kanuna uygun
ihmalin sonuçlarından kanun karşısında sorumlu olmak Verb
ihmalinin sonuçlarından kanun karşısında sorumlu olmak Verb
mahkeme kararı sonrası salıverme aynı suça iştirakten birlikte yargılananlardan esas sanığın beraat etmesi
üzerine ikinci sanığın dolaylı beraati
hukuki muamele
bir alacağı taahhüt eden kişi
kanunen caiz olmak Verb
kanunen geçerli olmak Verb
kanunen geçerli olmak Verb
hukuki ehliyeti haiz olma
dava edilemeyecek borçlar
kanunen geçerli
bir antlaşmayı hukuk çerçevesi içinde almak Verb
bir antlaşmayı hukuk çerçevesi içine almak Verb
hukuki hata
hukuk kurallarının belirli olaylara uygulanmasında yapılan hata
kanunen geçerli delil
emniyeti suiistimal
hukuki mülkiyet
kanunen miras kalmış gayri menkul mülkiyeti
kanunen geçerli
hukuk mezunu
hukuktan mezun olmak Verb
kanunen ve fiilen
hukuken ehliyeti olmama
kanunda yeri yok
sınırla kayıtlı intifa hakkı
sınırla kayıtlı kullanma hakkı
sözle veya yayın yoluyla hakaret suçlarında tahkir kasıt ve niyetine ilişkin kanuni karine
kanunen emredilen bakım yükümlülüğünün ihmali
hukuki zilyedlik
hukuki zilyetlik
zorunlu dava ortaklığı
(Br) hukuk profesörü
kanunen uygun
hukuki zilyetlik
hukuki zilyetlik
damat
meşru olmak Verb
kanunen haklı olmak Verb
kanunen geçerlilik
kanunen caiz
delil göstermek Verb
kanunen geçerlik
kanunen geçerli
hukuken veya fiilen
kanuni ve fiili dayanakları olmak Verb
kanunen ve fiilen caiz olmak Verb
kanuna meydan okuyacak şekilde davranmak Verb
tahkimle aktifleştirilmiş alacaklar Noun
kanun ve hakkaniyet çerçevesinde Adverb, Law
kanunun pençesine yakalanmak Verb
kanunun ağına düşmek Verb
kanunun pençesine düşmek Verb
başı kanunla dertte olmak Verb
bir kanunun geçerli olduğu bölgede yerleşik olmak
bir kanunun geçerli olduğu bölgede ikamet etmek
kanun önünde kendi başına bir insan gibi muamele görmek Verb
mahkemeye başvurmak Verb
bir mahkemeye başvurmak Verb
Küçüklerin Korunmasında Makamların Yetkisine ve Uygulanacak Kanuna Dair Sözleşme Noun, International Law
Velayet Sorumluluğu ve Çocukların Korunması Hakkında Tedbirler Yönünden Yetki, Uygulanacak Hukuk, Tanıma,
Tenfiz ve İşbirliğine Dair Sözleşme
Noun, International Law
Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Mülkiyet Hakkının Devrini Belirleyecek Hukuka Dair Sözleşme Noun, International Law
kanun kuvvetinde kararname
mahkemede davalı sıfatıyla savunmaya çıkmak Verb
bir antlaşmayı kanunla sağlama bağlamak Verb
hukuki bakımdan hatalı
hukuki hata
mahkemede tanığı dinlemek Verb
mahkemede tanığı sorguya çekmek Verb
kanunda boşluk
meslek olarak hukuku seçmek Verb
kanun dairesinde Adverb, Law
kanunen ve fiilen
kanun gözünde
kanun yararına Adverb, Law
kanun adına
kanun namına
kanun adına
kayın-.
The in-laws: bir kimsenin eşinin ailesi:

father-in-law, mother-in-law, brother/sister-in-law

etc.
Noun
hukuki bakımdan yetersizlik
hukuki bakımdan geçersiz
geçerliğini yitirmiş
geçerliğini yitirmiş kanun
kullanılmayan kanun
yürürlükteki kanun
yürürlükteki hukuk Noun, Law
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Noun, Law
Sürekli Kamu Görevlerinde Sözleşmeli Personel Çalıştırılması Hakkında Kanun Proper Name, Law
İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun Proper Name, Law
Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun Proper Name, Law
hukuk âlimi olmuş
hukuk okumuş
kanunun boşlukları Noun
yasa boşluğu Noun, Law
kanunun kaçamak noktaları Noun
davalı tarafından üçüncü bir kişiye yapılan dava çağrı talebi
davanın kararına itiraz
bir dava ile ilgili olarak belge sunmak Verb
kanun yararına bozma Noun, Law
zapturapt altına almak Verb
avukat olarak yerleşmek Verb
bu kanun şimdiki halde uygulanmamakta