incidental

  1. tesadüfî, arızî, rastlantıya bağlı (olay, durum).
  2. olasılı, vukuu muhtemel, ayrılmaz, doğal olarak dakip eden.
    Discomforts incidental to exploration in a wild country.
  3. arızî, beklenmeden vukubulan, arasıra olan/zuhur eden.
  4. önemsiz, ufak tefek, tâli, umulmadık, müteferrik.
    incidental expenses, additional to main expenses:
    Esas masraflara eklenen ufaktefek/müteferrik masraflar.
Hava yolu taşımacılığını destekleyici hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 52.23) Noun, Trades-Professions
Kara taşımacılığını destekleyici hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 52.21) Noun, Trades-Professions
Su yolu taşımacılığını destekleyici hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 52.22) Noun, Trades-Professions
bir şeye bağlı olmak Verb
yan kazanç
arızi iş
ara sıra yapılan iş
yan kazanç
arızi masraflar Noun
arizi gider
bir üretimin arizi giderleri Noun
arizi gelir
gizli maksat
arizi kazanç
reddi kabil olmayan savunma
(Br) US itiraz kabul etmez
(Br) US savunma dilekçesi
doğrudan doğruya ve hemen verilen belli bir yetkinin kullanılması ile ilgili yetkiler Noun
arızi kazanç
yan kazanç
yan hükümler Noun
söz arasında sorulan soru
arizi kazanç
yolculuk süresince yer alabilecek olaylar
işin gereği var olan risk
bir işin normal faaliyeti dahilinde
'e bağlı
bir işin normal seyri gereği olmak Verb
bir yolculuktan dolayı meydana gelen yorgunluk